Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TAR-GET) ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) işbirliğinde düzenlenen “Tarım ve Gıda Etiği Güz Semineri 2020”, gıda ve tarım sektörünün uzman isimlerinin katılımıyla gerçekleşti.

OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezinin YouTube kanalı üzerinden  gerçekleşen seminere; OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, OMÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Evren, Türkiye Biyoetik Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım ile gıda mühendisi ve gıda işletmesi sahibi  Ümit Dedezade katıldı.

Seminerin açılış konuşmasını yapan Tarım ve Gıda Etiği Derneği Başkanı ve Eski Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ "Covid 19 salgıını, tarım ve gıdanın yaşamsallığını, gelecek için önemini ve insan için değerini çok açık bir biçimde ortaya koydu. Aynı zamanda gerek küresel, gerek ulusal gerekse yerel düzeyde tarım ve gıda sektörlerinin kırılganlıklarını ve zaaflarını gösterdi. Bu anlamda derneğimiz, ekseninde bilim ve etiğin yer aldığı, daha adil, daha paylaşımcı ve doğaya saygılı bir tarım ve gıda sistemi yaratılmasını savunmakta ve buna katkı sunmayı amaçlamaktadır." dedi.

Dernek Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, seminere ev sahipliği yapan OMÜ'ye ve yöneticilere teşekkür ederek selamladı.  

"Global dünya, pandemiden sonra daha merkezi duruma gelmek zorunda"

OMÜ'nün, tarım ve gıda etiği ile ilgili bir seminerin organizasyonunda yer almasından mutluluk duyduğunu ifade eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı "Özellikle bu konuda gayret gösteren Dernek Başkanı ve mensuplarına çok teşekkür ediyorum. Yaşadığımız pandemi sürecinin bitmesiyle pek çok şeyin değişeceğini düşüyorum. Bunların içerisinde şüphesiz tarım ve gıda sektörü de var. Pandemi sürecinde gördük ki teknolojileri ileri düzeyde olan ülkeler, daha önce önemsemedikleri konularda sıkıntı yaşadılar. Global dünya, pandemiden sonra, daha merkezi duruma gelmek zorunda. Ülkeler, kendi ürün ve gıdalarını, maksimum seviyede, kendilerinin yetiştirmek zorunda olduklarını anladılar. Sistemlerini bu yönde kurmak zorunda olduklarını anladılar. Her ne kadar bazı eksiklikleri olsa da Türkiye bu konuda şanslı bir ülke. Eksikliklerimizi de hızlı bir şekilde gidererek gıda alanında kendimize yetmek zorundayız. Çünkü kriz anlarında, paramız olsa bile dışarıdan ürün temin edemeyebiliriz." diye konuştu.

"Gıdayı topraktan tüketiciye kadar güvenli bir şekilde getirmek zorundayız"

Temizliğin önem kazandığı pandemide, gıda güvenliğinin de bu sürecin bir parçası olduğuna işaret eden Rektör Yardımcısı Yazıcı "Bu durumda gıda etiği de önem kazanıyor. Biz gıdayı topraktan tüketiciye kadar güvenli bir şekilde getirmek zorundayız. Eğer gıda güvenliğini, etik ilkeler doğrultusunda sağlarsak toplum sağlığını da koruyarak sağlık harcamalarını azaltmış oluruz. Böylece sağlıklı beyinler ve sağlıklı nesiller ortaya çıkar. Bu bağlamda bu önemli seminere katkı sağlayan değerli akademisyenlerimize ve konuşmacılara verecekleri faydalı bilgiler için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

Açılış konuşmalarının ardından seminerin oturum başkanı Prof. Dr. Nevzat Artık, “AB ve Türkiye’de Gıda Güvenliği Uygulamaları” konulu bir sunum yaptı.

"Türkiye'de gıda güvenliği çalışmaları Avrupa Birliği ile eş zamanlı başladı"

Avrupa Birliğinin gıda güvenliği çalışmalarının, Türkiye'ye harmonisazyonu çalışmalarında yer aldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Artık, Türkiye'deki gıda güvenliği çalışmalarının Avrupa Birliği ile eş zamanda başladığını kaydetti.

Gıda güvenliğini, gıdanın üretim, işlenme ve dağıtım sürecinin toplum sağlığına uygun yapılması olarak tanımlayan Prof. Dr. Artık, bu süreçte meydana gelebilecek fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik riskleri açıklayarak risklerin bilinmesi ve önlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, Avrupa Birliği ile yapılan gıda güvenliği çalışmalarının sonunda, Türkiye'nin de oluşumunda yer aldığı Avrupa Gıda Mevzuatı doğrultusunda, 2010 yılında 5999 Sayılı Gıda Güvenliği Kanunun yayınlandığını  ifade etti.

Gıdanın içeriği, denetim ve gıdadan sorumlu kurum ve kuruluşlarla ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Nevzat Artık, gıda israfının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.

"Etik, toplumun tüm kesiminin sorumluluğudur"

Seminer, TAR-GET Yönetim Kurulu Üyesi ve OMÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Mustafa Evren'in “Gıda ve Etik” konulu sunumuyla devam etti. Gıda etiğini, gıdanın pazarlama uygulamaları ve tüketici açısından ele alan Dr. Mustafa Evren "Etik, toplumun tüm kesiminin sorumluluğudur. Gıdada da etik uygulama ve yaklaşımlar, insanlığa güvenli ve sağlıklı gıda ulaşmasında etkili olacaktır." dedi.

Gıda Mühendisi ve Samsu Börek kurucusu Ümit Dedezade de “Gıda Üretiminde Sektörde Karşılaşılan Sorunlar” üzerine konuştu. Gıda işletmesinin kurulum ve ilerleme sürecini anlatan Ümit Dedezade, iyi bir ürün elde etmek için doğru bilgiye ulaşmanın ve personel eğitiminin gerekli olduğunu kaydetti.Kurulduğu ilk günden itibaren, işletmenin üretim kısmında temizlik koşullarına üst düzeyde önem verdiklerini belirten Dedezade, bu konuda şeffaf olduklarını belirtti.

Seminerin kapanış konuşması yapan Türkiye Biyoetik Derneği Başkanı ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım da “Salgın, gıda güvenliğinin önemini ve bilimle etiğin ele ele gitmesi gerektiğini gösterdi. Bilim olarak gelişmişliğimizi sınarken, ahlâki gelişmişliğimizi de ortaya çıkardı. Bugün tüm konuşmacılarmız, tarım ve gıda sistemi hakkında ışık tutarak, bilgilerini ve deneyimlerini bizimle paylaşarak bize çok önemli şeyler öğrettiler.”şeklinde konuştu.

Genel bir değerlendirmenin ardından seminer sona erdi.

Semineri izlemek için: https://www.youtube.com/omuuzaktanegitimmerkezi