Türk milletinin kök değerleri, sözlü kültürün gücüyle gelecek kuşaklara aktarılıyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Samsun Meslek Yüksekokulu (MYO) tarafından, Türk kültürünün temel taşlarından biri olan Dede Korkut’un mirasını ve Türk kültür kodlarını konu alan “Dede Korkut Mirası ve Türk Kültür Kodları” adlı program gerçekleştirildi.

OMÜ Sahnesi’nde düzenlenen etkinliğe akademisyenler, idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Programın açış konuşmasını MYO Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan yaptı.

Prof. Dr. Çağlayan: “Türk Milleti kök değerlerini ecdadından sözlü kültürle dünden bugüne taşımıştır”

Çağlayan, “Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutkunda ifade ettiği Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürüdür” düşüncesini bugün hem teorik hem de yaşayarak öğreneceğiz. Türk Milleti kök değerlerini ecdadından sözlü kültürle dünden bugüne taşımıştır. Bu etkinlikte Prof. Dr. Bekir Şişman Hocamız aşıkların piri Dede Korkut’un hikayelerinin analizi yapacak, Aşık Yavuz ise deyişleri ile Dede Korkut’u bize yaşatacak” diyerek misafirleri ve öğrencileri selamladı.

Prof. Dr. Şişman: “Dedem Korkut Kitabı bu milletin ortak belleği, mirası, irfanı ve kültürüdür”

Prof. Dr. Bekir Şişman yaptığı konuşmada "Dedem Korkut Kitabında yer alan hikâyeler bize Oğuzların 1000 yıl önceki sosyal hayatları, fetihleri, düşmana karşı mücadeleleri, aile hayatı, çocuk terbiyesi, dini ve ahlaki değerleri, vatan sevgisi, namus kavramı, misafire ve sanatçıya verdikleri değer ve gösterdikleri kahramanlıklar hakkında net bilgiler sunmaktadır. Dedem Korkut Kitabı bu milletin ortak belleği, ortak mirası, ortak irfanı ve ortak kültürüdür. Dedem Korkut'u okuyan bölücü ve yıkıcı olamaz, dine ve devlete düşmanlık yapamaz, bu milletin değerlerine ve inancına sırt çeviremez" dedi.

“Özellikle giriş bölümünde çok hikmetli vecize ve atasözleri yer alır”

Şişman daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dedem Korkut Kitabı'nda Oğuzlara ait doğum, düğün ve ölüm âdetlerinden; yalan konuşmanın ve içki içip sarhoş olmanın getireceği felaketlerden bahsedilmekte; kahramanlık, yiğitlik, fedakârlık, doğruluk ve ahlaklı olma birer erdem olarak işlenmektedir. Dedem Korkut Hikâyeleri besmele ile başlar ve özellikle giriş bölümünde çok hikmetli vecize ve atasözleri yer alır. Bu veciz sözlerden bazıları şöyledir: "Devletli oğul ocağın korudur. Oğul da neylesin baba ölüp mal kalmasa; baba malından ne fayda başta devlet olmasa. Eski pamuk bez olamaz, eski düşman dost olmaz. Kız anadan görmeyince öğüt almaz, oğul babadan görmeyince sofra çekmez. O zamanda evlat atasının sözünü iki eylemez idi, iki eylese o evladı kabul eylemezler idi. O zamanda beylerin duası dua, bedduası beddua idi. Misafiri gelmeyen kara evler yıkılsa daha iyi. Ezelden yazılmasa kul başına kaza gelmez; ecel vakti ermeyince kimse ölmez. Kibirlilik eyleyeni Tanrı Teâlâ sevmez. Ana-baba hakkı Tanrı hakkıdır. Babanın yanında oğul eli öpülmez. Elinde kopuz olana kılıç çekilmez. Namus, candan azizdir."

Programın ikinci bölümünde Dede Korkut mirasının ve ozanlık geleneğinin bugünkü temsilcilerinden olan âşıkları temsilen Âşık Yavuz (Ramazan Yavuzarslan) sahne aldı ve geleneğe ait üç deyiş söyledi.

Yoğun bir katılımın olduğu program öğretim üyeleri, öğrenciler ve konuk katılımcılar tarafından ilgi ile takip edildi. Program konuşmacılar teşekkür belgesi takdimi ile sona erdi.