Filistinlilerin yaşadığı katliam ve zulüm, Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) açılan fotoğraf sergisiyle gözler önüne serildi.
Merkez Kurupelit Kampüsü’ndeki Yaşam Merkezi’nde “Kubbetü’s-Sahre ve Fotoğraf Sergisi” adıyla organize edilen etkinlikte, Filistin’de İsrail işgaline ve yaşatılan zulme dikkat çekildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan ve açılışını Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın yaptığı fotoğrafa sergisine; Rektör Danışmanı Prof. Dr. Yavuz Bayram, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topcu, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Demir ile Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Bekir Özüdoğru ve Dr. Öğr. Üyesi Elif Sobi, Bafra Turizm Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Seyfullah Gül, akademisyenler, idari çalışanlar ve öğrenciler katıldı.
Etkinlikte Yaşam Merkezi’ndeki tören alanının ortasına Kudüs'teki İslam mimarisinin ilk kubbeli eserlerinden olan Kubbetü’s-Sahre’nin maketi yerleştirildi.
Sergi açılışı öncesi Filistin’deki zulüm ve insani trajediye dair duygu ve düşüncelerini paylaşan Rektör Ünal, “Bugün Gazze’de insanlık tarihinin şahit olmadığı, belki bir daha da şahit olamayacağı bir zulüm, bir soykırım, ahlaksızca yürütülen bir savaş var. Bu savaş karşısında bir hamlede bulunmak gerekiyor. Peygamberimiz Hazret-i Muhammed'in öğretisi gereği Mescid-i Aksa'ya gidilmesi, gitmek mümkün değilse namaz kılınması, kandillerinde yakılmak üzere yağ temin edilmesi bizim bilincimizin bir parçasıdır. Bu bilinci taşıdığımız için Rabb’imize şükrediyoruz. Ancak Müslümanlar olarak bize verilen bu hayatı, geçici imtihan sahası olarak görmeliyiz. Bu imtihanda bazen kaybettiklerimizle, bazen kazandıklarımızla, bazen bollukla, bazen darlıkla ve bazen korkarak yaşarız. Sonuç olarak bu imtihana tabi tutulduğumuz bir hayattayız. Bugün, özellikle insanlık tarihinde Müslümanlara reva görülen katliam ve zulüm karşısında maalesef duyarsız kalınmaktadır. Bu imtihana duyarsız kalmak, aslında insanlığı yitirmektir. Dolayısıyla, biz Hakk'ın tarafındayız. Bizler Filistin’deki kardeşlerimizden, sadece Müslüman oldukları için dışlanan, sadece Müslüman oldukları için hakları ellerinden alınan ve dolayısıyla mağdur edilen kardeşlerimizden yana tarafız. Bu bilinçle hareket ettiğimiz için şükrediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Yapılan boykotun duruşumuzu ve samimiyetimizi yansıttığını belirten Rektör Ünal, devamında şunları dile getirdi:
“OMÜ’de, toplulukların bir araya gelerek ortak hareket etmesi ve haksızlığa karşı durması gibi bu kutlu direnişe katkı sağlayan her kardeşimizi kutluyoruz. Rabb’im onlardan razı olsun. Belki bu işgali engellemek elimizde değil, ama en azından bu vahşete ve zulme karşı olduğumuzu ikrar etmek ve bunu haykırmak vicdani sorumluluğumuzdur ve bu duruşu, samimi ve kalben sergilemeliyiz. Bir nevi yolda gördüğümüz manzara karşısında irkilmek ve hissettiren bir duayla duruşumuzu göstermek. Bunun yanında, bugün gösterebileceğimiz en etkili reflekslerden biri, işgalci ve katliamcı yapılarla mücadelede sistematik bir boykot uygulamaktır. İsrail menşeli ürünler karşısında, indirimde yahut çok ucuz ve kaliteli diyerek, ya da başka bir gerekçeyle boyun eğmememiz gerekiyor. Bu duruşun, ailemiz ve temasta bulunduğumuz çevremiz ve benzeri kişiler tarafından mutlaka sürdürülmesi ve yaygınlaştırılması gerekiyor. Yüreğimizi burkan böyle bir felaket karşısında sergileyeceğimiz en güçlü davranış, içten gelen bir dua. Kardeşlerimizin yanında olamasak da Rabb’imizin bu duaları işittiğinden eminiz. Dolayısıyla samimi bir dua etmeli ve elimizdeki imkânları paylaşmalıyız. Onların ekonomik çarkını güçlendiren ürünlerine tenezzül etmeyeceğiz. Böylesine bir boykotun duruşumuzu ve samimiyetimizi yansıttığını bilmeli ve ona göre hareket etmek zorundayız, zira bu duruş, bizim varlığımızı anlamlı kılmaktadır.”
Yapılan soykırım karşısında mücadelenin son bulmaması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Gazze’de ateşkes ilan edilmiş olsa bile İsrail geri çekilmedi. Eğer mücadelemizi sürdürmezsek insanlık bu durumu tekrar yaşayacak. Gazze'deki olayları bu perspektiften değerlendirmeliyiz. Bugün Gazze'de yaşananlar, insanlığın tümü için bir uyarıdır. İnsanlık tekrar böyle bir durumla karşılaşabilir. Batı, televizyon kuruluşları ile yeni bir düzen kurdu ve bu gerçeği göz ardı etmemeliyiz. Ancak, Batı’nın kurgulamış olduğu dünyadaki gerçeklerin açığa çıkması, Müslümanlar olarak bizi mutlu etmektedir. Bugün ise Müslümanların seslerini yükseltip mesajlarının yayınlanmasını bekliyoruz. Gazze’deki kardeşlerimizden öğrendiklerimiz mücadeleye katkıda bulunuyor. İmanın gücünü ve nelere kadir olduğu, inanan bir insanın karşılaştığı her türlü zorluğa rağmen nasıl ayakta kalabileceğini Gazze’deki Müslümanlar gösteriyor.”
Ardından serginin açılışı yapılırken, Rektör Ünal, maket Kubbetü’s-Sahre’nin içindeki fotoğrafları inceledi.