MENU

YÖK Sağlık Söyleşileri OMÜ'den Başladı
05 Ocak 2017, Perşembe - 18:35
Güncelleme: 30 Mayıs 2017, Salı - 08:34
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) öğrenci ve akademisyenlere yönelik düzenlediği YÖK Sağlık Söyleşileri'nin ilki, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Bursa Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Rüstem Aşkın tarafından gerçekleştirilen  “Sağlıkta Şiddet, Hekime Saygı” konulu söyleşiye, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. M. İ. Safa Kapıcıoğlu, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK üyeleri, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Ordu Üniversitesi Rektörü Prof .Dr. Tarık Yarılgaç, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof .Dr. Nihat Dalgın, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Coşkun,Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, kamu kurum temsilcileri, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

"Sağlık Söyleşileri ilk defa Samsun'dan başlatıldı"

Söyleşinin açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, “YÖK’ün son yıllarda üniversitelerimizin çalışanları adına attığı çok isabetli adımların nice örneklerini yaşamaktayız. Bunlardan birisi de sosyal programlar başlığı altında üniversitemiz çalışanları ile buluşmaları ve bu buluşmalarla birlikte sosyal söyleşiler gerçekleştirmeleridir. Bunlardan birisi olan sağlık söyleşilerinin ilkini Samsun'da düzenlemesinden dolayı mutluyuz. Samsun’da çok değerli iki kardeşimizi görevleri başında kaybettik. Bu şiddet sadece sağlıkta değil, değişik alanlarda baş göstermiştir. Suçsuz ve günahsız kişilerin insan olduğunu göz ardı etmeden bakmamız gerekiyor. İki kardeşimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Tekrarının bir daha olmamasını diliyoruz. Şiddetin diğer bireysel türlerine de üniversite olarak odaklanmamız gerekiyor. Sırf doktor, esnaf olduğu için değil, sebeplerin üzerine giderek oraları kurutarak çözümlerin olduğuna inanıyoruz.” dedi.

OMÜ’nün 'yeşil üniversite' olarak anılması konusundaki çalışmalara da değinen Bilgiç, "Biz herkesin içinde olmaktan mutlu olacağı bir kampüs ve çatı oluşturmak istiyoruz. Bu yüzden göreve başladığımızdan itibaren öncelikli olarak insanımıza değer veren bir yönetim anlayışıyla onların hakkını veren ve hiçbir ayrımcılığa tabi olmaksızın yürüyen bir yönetim biçimini hâkim kılmak istiyoruz. Bu şekilde de çalışma iklimini yeşilleştirmek istiyoruz. Huzur içerisinde ve koşarak gelebilecekleri bir yer olsun istiyoruz ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Aynı zamanda üniversitemiz Türkiye’deki üniversitelerden çok daha farklı bir özelliğe sahip olacak; egzoz gazının en az teneffüs edildiği kampüs olacak. Üniversitenin tüm birimlerine raylı sistemle ulaşılabilecek.1 yıl sonra bunu da göreceğiz. Yeşil üniversite olmanın diğer adımlarını da atmaya devam edeceğiz. Bunu da hep beraber görecek ve yaşayacağız.” şeklinde konuştu.

"Sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riski 16 kat daha fazla"

Konuşmasına OMÜ'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, "Samsun kıymetli iki hekimini 2015 yılında menfur bir saldırıyla kaybetmişti. Bu vesile ile Dr. Furtun ve Dr. Dağdeviren’i de rahmetle anıyoruz." dedi.

Literatür bilgilerinin, sağlık çalışanlarının şiddete uğrama riskinin diğer hizmet sektörü gruplarına göre 16 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Saraç, "Bu çok yüksek ve ürkütücü bir rakam. Tıp alanı, tabii ki insan çelişkilerinin, toplumsal düzendeki bozuklukların görülebilirliği en kolay olan ve gün yüzüne kolay yansıdığı bir alan. Bütün bu zorluklar tıp alanında, sağlık hizmetlerinde daha hızlı ve daha çok ortaya çıkıyor. Çünkü hizmet alanı doğrudan insanın kendisi." ifadelerini kullandı.

Sağlık ile ilgili hizmetlerin iyileştirilmesi, reformların ve gelişmelerin sağlanabilmesi için yapılan toplumsal düzeydeki çalışmaların 16. yüzyıla kadar dayandığını belirten YÖK Başkanı Saraç, "Bu bağlamda, 1839 yılında Padişah Abdülmecid’in İstanbul Üst Sağlık Konseyini Kurması, 1840 Tanca Sağlık Konseyi, 1843 İskenderiye Sağlık Konseyi, 1851 Paris’te ilk uluslararası sağlık konferansı ve 1948’te Dünya Sağlık Örgütü'nün kurulması bu alandaki etkin çalışma tarihleridir.” diye konuştu.

Sağlıkta kalitenin, hem fiziksel hem de ruhsal açıdan sağlıklı olmanın ülkelerin geleceğini etkileyen en önemli kavramlardan biri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Saraç, bu etkinliklerle,  üniversitelere yetiştirdikleri yaklaşık 7 buçuk  milyon gence bu bilinci yerleştirmek için çalıştıklarını vurguladı.

"Bu yıl önümüze koyduğumuz önemli başlık araştırma üniversiteleridir"

Konuşmasında akademilerde yakın zamanda gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirecekleri yapısal odaklı girişimlerden de bahseden Yekta Saraç, "Türkiye'de yükseköğretim özellikle son 10 yılda sayısal açıdan çok önemli büyüme gösterdi. Türk yükseköğretiminin bundan sonraki aşaması nitelik ve kalite bakımından büyümedir.  Bu yıl 2016-2017’de bu iki önemli projeyi güçlendirmek üzere nitelikli insan kaynağını yetiştirme ve geliştirme çalışmalarını önümüze koyduk. Ülkemiz için öncelikli olan ve öğretim üyesi ihtiyacı olan belli alanlarda ihtisaslaşacak Araştırma Görevlisi alımı için ilana çıktık. Ayrıca, ülkemizin doktoralı insan ihtiyacını karşılamak üzere 100 önemli ve disiplinler arası alanda 2 bin kişiye burs projesi olan 100/2000 Doktora Projesi’ni hayata geçiriyoruz. Bu yıl önümüze koyduğumuz önemli başlık araştırma üniversiteleridir ve bunun için de çalışmalarımız başlamıştır." dedi.

"Eğitimde kaliteden hiç ödün vermemek yeni YÖK olarak önümüze koyduğumuz birinci sayfadır"

YÖK olarak hedeflerinin toplumun sağlığını koruyan, hastalandığında onlara iyi bakan, memleketini iyi tanıyan yetenekli hekimler yetiştirmek olduğunun altını çizen Saraç, sözlerine şöyle devam etti: “Yetiştirdiğimiz genç hekimlerden beklediğimiz; hizmet sunmayı esirgememeleri, karar verici olmaları, tüm dünyayı ama özellikle hizmet verdikleri toplumu iyi tanımalarıdır. Tıp öğrencileri Türkiye’nin sağlık sorunlarını bilmeli ve mezun olduktan hemen sonra bu sorunların üstesinden gelebilecek bilgi, beceri ve tutumlarla donanmış olmalıdırlar. Mevcut sıkıntıların da bilincindeyiz, ancak özellikle eğitimde kaliteden hiç ödün vermemek, yeni YÖK olarak önümüze koyduğumuz birinci sayfadır. Hepimizin amacı, nitelikli ve işlevsel üniversite hastanelerini oluşturmaktır."

Devletin ‘Güçlü Türkiye’ hedefine ulaşabilmesi için nitelikli insan gücü ile katkı sunmaya ve meydan okuyan adımlar atmaya devam edeceklerini vurgulayan YÖK Başkanı Saraç, sağlık söyleşilerinin ikincisini Gaziantep'te düzenleyeceklerini de sözlerine ekledi.

"Sağlık çalışanlarına şiddet tüm dünyanın sorunu"

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Rüstem Aşkın,  “Sağlıkta Şiddet, Hekime Saygı” konulu söyleşiyi gerçekleştirdi. Sağlık sisteminin gelişmesi ve sağlığa erişimin kolaylaşmasıyla birlikte hekimlere uygulanan şiddetin gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Rüstem Aşkın, "Sağlık sektörü çalışanlarına uygulanan şiddet sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın sorunudur." dedi.

Şiddete neden olan  biyolojik, psikolojik ve sosyal sebepleri ayrıntılı olarak açıklayan Aşkın bu konuda yaptıkları bilimsel araştırmalardan da bahsetti. Sağlık sektöründe yaşanan şiddet olaylarının daha çok acil servislerde ve yoğun bakım servislerinde meydana geldiğine dikkat çeken Aşkın, sadece Türkiye'de hastalardan çok hasta yakınlarının şiddet göstermeye meyilli olduğunu söyledi.

Hekimlerin sıkıntılarından ve hastaların sorumluluklarından da söz eden Prof. Dr. Rüstem Aşkın medyanın da sağlık sektörüyle ilgili haberlerde şiddeti kışkırtıcı davrandığını sözlerine ekledi.

"Bizim kültürümüz bilgi ve sevgi kültürüdür"

Sadece sağlık alanında değil, toplumun her alanında yaşanan şiddete de değinen Aşkın, "Bizim kültürümüz şiddet kültürü değil, bilgi ve sevgi kültürüdür. Sevmek, çalışmak ve şükran duymak ilkelerimizi unutmayalım." dedi.

Söyleşinin ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Prof. Dr. Rüstem Aşkın'a hediye takdim etti. YÖK Başkanı Saraç, ayrıca 2015 yılında şehit edilen Dr. Kamil Furtun'un eşi Operatör Dr. Funda Furtun'a eşinin mezuniyet belgesini sundu.

Prof. Dr. Rüstem Aşkın'ın söyleşisinin ardından YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, akademisyenlerle ve öğrencilerle samimi bir sohbet gerçekleştirdi.

Etkinliğin sonunda OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç. YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç'a teşekkür ederek hediye takdiminde bulundu.

Haber: Çiğdem ÜNALDI

Fotoğraflar : Gökhan ÇETİN

 

X
Secure Login

This login is SSL protected