MENU

Rektör Bilgiç TSO Yönetim Kurulu Toplantısında Konuştu
09 Kasım 2018, Cuma - 12:10
Güncelleme: 29 Aralık 2022, Perşembe - 19:59
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, liseden itibaren meslek sahibi olunabilecek eğitim yapılanmasına geçilmesi gerektiğini söyledi.

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda üniversite-sanayi iş birliği konuşuldu. Meclis Toplantısı Davut Altan Meclis Toplantı Salonu’nda yapılırken toplantıya katılan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, üniversite-sanayi iş birliği ile birlikte mezun olan öğrencilerin yeterliliği hakkında açıklamalarda bulundu.

Murzioğlu “Üniversite ve Oda iş birliğiyle ülkemiz kazanıyor”

İki toplantı arasında izahat veren Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “2009 yılında başkan seçildikten sonra bir ortaklık kültürü geliştirdik. Bu ortaklık içerisinde OMÜ de bizlerle beraber hareket etti. Samsun’a beraber hizmetler kazandırdık. OMÜ her zaman yanımızda durdu. Samsun Teknopark, Lojistik Merkez, Samsun Fuar ve Kongre Merkezi ile Kalibrasyon Laboratuvarı’nda OMÜ ile birlikte hareket ediyoruz. Yeni hizmet binamızı da yılbaşında bitirmeyi planlıyoruz. Samsun’a 100 sene hizmet edecek bir oda binasını hizmete geçireceğiz. Bu binada helikopter pisti de olacak. Sektörlere yönelik Uluslararası Rekabeti Geliştirme Programı (UR-GE) çerçevesinde ihracatın gelişmesi için yaptığımız projelerimiz var. Gıda, medikal, mobilya ve eşya sektöründe yurt dışında fuarlara katıldık. Bu fuarlarda Samsun’da üretilen ürünleri sergiledik. Avrupa İşletmeler Ağı Karadeniz Konsorsiyum Koordinatörü olarak hizmet vermekteyiz. Uluslararası iş birlikleri kurmak isteyen KOBİ’lere ve büyük firmalara hizmet eden dünyanın en büyük ağının bir parçasıyız. Trabzon-Sinop arasındaki bölgeye hizmet veriyor. Türkiye’de 7 bölgede uygulanıyor. Bizim bölgedeki tek koordinatör Oda da Samsun Ticaret ve Sanayi Odası olarak hizmet veriyor. Türkiye’de 20 ilde olan Avrupa Bilgi Merkezi’nden birine sahibiz. Amacımız ticareti, sanayiyi ve üretimi arttırıcı hizmetler vermek.” dedi.

Rektör Bilgiç “250 öğrenci, bir dönemini işte çalışarak geçirecek”

Bu sene 250 öğrencinin işte çalışarak mezun olacağının altını çizen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ise “Biz, insan yetiştiriyoruz. İş insanları da istihdam oluşturarak bu insanlara iş kapısı oluyor. Bu doğal ortaklığın dışında resmî ortaklıklarımız da var. Mezun ettiğimiz öğrencilerin ellerine birer diploma vererek, diplomalı sayısını arttırmaktan gurur duyacak durumda değiliz. Bu bize de size de yetmez. Diploma verdiğimiz kişilerin, piyasanın beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahip olmaları gerekiyor. Bu da sadece bizim sınıflardaki derslerle gerçekleşmez. Gelişmiş ülkeler müfredatlarını ihtiyaca göre ayarlar. Biz de özellikle Mühendislik Fakültesi ve Meslek Yüksekokulları başta olmak üzere iş yeri eğitimlerini arttırdık. Bu sene 250 öğrencimiz iş yeri eğitimi ile eğitimlerini tamamlayacak. Yani en az 1 yarıyılını kendi alanlarındaki iş yerinde çalışarak geçirecekler. Bu da diplomalarına işlenecek. Biz bunu bütün alanlarda yaygınlaştıracağız. Bununla birlikte bu uygulama, öğrencilerin sahaya çıkmadan önce öz güvenlerini kazanmaları açısından gerekli bir durum. Onların yetişmesine de katkı sağlayacağını düşünüyorum. Şu anda bunu, sınırlı sayıda yapabiliyoruz. Mecburi hâle getirebilmemiz için sahada uygun iş yerlerinin de var olduğunu görebilmemiz lazım. Bu sayı artarsa çevre iller ve uzak iller de bu işin içine katılabilir. 2 kurumun bu iş birliğinde, ülkemize faydalı bir sonucun çıkması sağlanacak.” diye konuştu.

“Meslek sahibi insana belki de lise ve ön lisans düzeyinde daha çok ihtiyacımız var”

Herkesin lisans mezunu olmasının şart olmadığını vurgulayan Bilgiç, şunları dile getirdi: “Dünyada gelişmekte olan ülkelerde belirli bir şekilde diplomaya sahip olma ihtiyacı çok hissediliyor. Bunun da lisans diploması olması isteniyor. Bugün Türkiye’de fakültelerin sahip olduğu öğrenci sayısı 8 milyon civarında. Almanya’da 3 milyon öğrenci var. Bunun da büyük çoğunluğu meslek yüksekokulu düzeyinde. Bizde hem toplumun böyle bir beklentisi var hem de devletimizin sanki bunun tamamını karşılamak mecburiyeti varmış gibi bir durum söz konusu. Tamamen üniversiteler, fakülteler öğrenciyle dolacak. Herkesin elinde bir fakülte diploması olacak. Bir alanda diplomalı birisini aradığınızda, sadece diplomanın yetmediğini çok iyi biliyoruz. Bir makine mühendisi aradığınızda, birçok makine mühendisi karşınıza çıkıyor. 50 mühendis karşınıza çıktığında, 50 mühendisin de yetersiz olduğunu görebiliyorsunuz. O kadar çoğalma ve yetersiz yetişme söz konusu ki sadece mühendislik diplomasına sahip olmanın, kendisini bir iş sahibi yapmak için yeterli olduğunu düşünen öğrencilerimiz var. Diğer bütün fakülte mezunlarımızın genelinde böyle bir tutum var. Diplomayı eline alıp bunun kâfi olduğunu düşünüyorlar, yani diploma ile iş bulmanın garanti olduğu kanaatindeler. Böyle tuhaf bir çelişkiler yumağı içerisindeyiz. Oysaki bizim meslek sahibi insana, belki de lise ve ön lisans düzeyinde daha çok ihtiyacımız var. O düzeyde bir yapılanmayı gerçekleştiremediğimiz için normal lise yapılanması çok fazla. Buradan mezun olan bir insanın tornavidayla bile yapabileceği bir iş mevcut değil, bu öğrencinin ampul değiştirme ihtimali bile neredeyse yok. Lise mezunu bir kişinin fakülte diplomasına sahip olmak için beklentisi söz konusu olduğunda müthiş bir talep var. Lakin arz, bunu karşılayamıyor. Bu sefer ha bire üniversitenin fakülte sayısını arttırıyoruz. Bunların mezunlarının önemli bir kısmının da yeterlilikle ilgili sorunu olduğu için sıkıntı yaşıyoruz. Lise yapılanmasından itibaren meslek sahibi olunabilecek yapılanmaya geçmemiz lazım.”

X
Secure Login

This login is SSL protected