MENU

OMÜ’de Toplumun Mimarları Tecrübelerini Aktardı
27 Mart 2019, Çarşamba - 17:37
Güncelleme: 04 Şubat 2020, Salı - 14:40
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesinde “Bir Öğretmen Nasıl Olmalı?” konulu söyleşi düzenlendi. Samsun İmam Hatip Lisesi öğretmeni Ali Serenli, İlkadım Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni Sadullah Genç ve Canik Kuzey Yıldızı (İnönü) Ortaokulu öğretmeni Nazım Duran’ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe; İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Batuk, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşide geleceğin öğretmen adaylarına konuşmacılar; öğretmenlik kariyerlerinde yaşadıkları zorlukları, öğretmen olmanın getirdiği sorumlulukları ve bir öğretmenin sahip olması gereken vasıfları anlattı.

“Dünyaya bir daha gelsem, yine bu mesleği tercih ederdim"

Açılış konuşmasını yapan Sadullah Genç “OMÜ’den mezun olduktan sonra 3 yıl boyunca mesleğimi icra edemedim. Farklı bir meslek ile uğraşabilirdim ama öğretmen olmaktan asla vazgeçmedim. O dönem yapılan açıklamalarda İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmen olamayacağı söyleniyordu. Ama çalışmaya devam ettim ve 2003 yılında atandım. Öğretmenliği çok seviyorum, bunu öğrencilerimle de paylaşıyorum. Her tatil dönüşünde içimi büyük bir heyecan kaplıyor. İnanın dünyaya bir daha gelsem, yine bu mesleği tercih ederdim. Askerlik dönemimde kişisel gelişim kitapları okurdum. Orada okuduğum ‘Gücünüzü Nasıl Zinde Tutarsınız’ bölümü beni çok etkilemişti. O dönemde eğitimler sırasında kendimi bir sınıfın içerisinde öğrencilere ders anlattığımı hayal ederdim. Öğretmenler olarak güzel işler yapıyoruz. Bir çocuğun yüreğine dokunup onda bir iz bıraktığınızda, ne yorgunluk ne de başka bir şey kalıyor. Rabbim inşallah sizlere de nasip eder.” sözlerine yer verdi.

“Öğretmenler bilgi birikimini sonraki nesle aktarmak zorundadır”

Toplumumuzda yaşanan sosyal değişimin altını çizen Ali Serenli ise “Ben de OMÜ mezunuyum, bizim dönemimizde bir sınıfa girdiğinizde karşılaşacağınız manzara erkekler güruhuydu. Sadece birkaç tane kadın bulunurdu. Şu an bu salona girdiğimde ise şartların tamamen tersine döndüğünü ve kadınların, çoğunluğu oluşturduğu bir topluluk hâline büründüğünü görüyorum. Bu olay bir sosyal değişimdir. Bu sosyal değişimin olduğu dönemlerde de işleri en zor olan iki meslek grubu vardır. Birincisi sosyal bilimcilerdir ve sosyal olayları inceleyerek tez öne sürerler. Sosyal değişimin hızlı yaşandığı bu zamanlarda işleri en zor olan ikinci meslek grubu ise öğretmenlerdir. Çünkü öğretmenler sahip oldukları bilgi birikimini, kültürü ve geleneği bir sonraki nesle aktarmak zorundadır. Bizim gençlik dönemimizde en çok satan kitapların konusu İslam’da kadın haklarıydı. Ama şu an bakıldığında fakültelerde, okullarda çoğunluğun kadınlardan oluştuğunu görebiliyoruz, bu da bizleri mutlu ediyor.” şeklinde konuştu.

“En büyük yatırım insana yönelik olandır”

Bir öğretmenin sahip olması gereken vasıfları ayrıntılandıran Nazım Duran da ilk görev yerinin Adıyaman olduğunu, orada 7 yıl görev yaptığını belirterek “Çoğunuz inşallah atandığınızda doğuya gideceksiniz. Doğuda görev yapmanın zorluğu, sizleri korkutuyor olabilir fakat orada görevim süresince hiçbir sıkıntı yaşamadım. Bu konuda korkularınızı yenmenizi istiyorum. En büyük yatırım insana yönelik olandır. Öğretmen, sadece bir devlet memuru değil, aynı zamanda toplumu şekillendiren ve toplumu ileri taşıyacak kişidir. Dolayısıyla öğretmenin vizyonu ve ufku çok geniş olmalıdır ki buna paralel öğrenciye faydası dokunsun. İyi bir öğretmenin, hayat deneyimi olması gerekiyor. Seyahat edebilen, spora ilgi duyan biri olmalıdır. Din kültürü öğretmeni denilince akıllara camiden çıkmayan, sadece ibadet eden kişi gelmemelidir. Öğrencilerin her yönüne dokunabilecek bir kişilikte olmanız gerekiyor. Yeri geldiğinde öğrencinizle futboldan konuşmalısınız. Öğrencilerin algıları farklıdır. Sizi tüm ders boyunca dinleyen öğrenciler olabileceği gibi dikkatini size veremeyen öğrenciler de bulunabilir. Bu öğrencilerin dikkatini çekmek, bir öğretmenin hayat tecrübesinden geçer.” ifadelerini kullandı.

Soru-cevap şeklinde devam eden etkinlik, konuşmacılara fidan sertifikası takdim edilmesiyle sona erdi.

Haber- Fotoğraf: Hüseyin Özkan

X
Secure Login

This login is SSL protected