Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) yönetimi; 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimini akademik - idari kadro ve öğrencilerin katılımı ile protesto etti.
Üniversite Kampüs Camiinde darbe girişimi sırasında şehit olanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı. Cenaze namazının ardından İlahiyat Fakültesi önünde toplanan grup slogan ve pankartlarla kanlı darbe girişimini lanetlediler.
OMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Ali Sarıalioğlu yaptığı konuşmada her görüşten, makamdan ve birimden akademisyen, idari personel ve öğrencilerle hep beraber birlik olup bugün burada bu hain bildiri ve kalkışmaya karşı tek ses ve tek yürek olmayı hedeflediklerini dile getirdi. Sarıalioğlu şu ifadelere yer verdi: “Cumhuriyet tarihimizde ilk defa millet, kendi milli iradesine sahip çıkmıştır. Millet sadece bir hükümet darbesini değil kendisine karşı yapılan bir zulmü engellemiştir. Başta OMÜ öğrencileri olarak bu girişime karşı duran, sesini çıkaran herkese şükranlarımızı sunuyoruz.”
Rektör Vekili Prof. Dr. Sevilhan Mennan ise 15 Temmuz gecesi şer odaklarınca planlanan bu oyuna Türkiye Cumhuriyeti’nin, en küçüğünden en büyüğüne, farklı düşüneninden her özelliği farklı olanına kadar bütün bireylerinin tek yürek olarak en güzel cevabı verdiğini söyledi. Mennan konuşmasına “Eğer bu şer odakları, teröristler amaçlarını gerçekleştirmiş olsalardı, inanın şu an ne halde olurduk, bunu düşünmek bile istemiyorum. Allah hiçbirimize, hiçbir neslimize bir daha bu korkuyu yaşatmasın, darbecilere, cuntacılara meydan vermesin.” şeklinde devam etti.
Sevilhan Mennan OMÜ idari heyeti olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin her bireyinin yekvücut olarak çok güzel bir dayanışma sergilediği hususunda hemfikir olduklarını belirterek “Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet olduğunu ispatladı. Şükürler olsun ki Rabbimiz de bizlerle birlikteydi ve bu şer odaklarına karşı yekpare olarak birleşmemizi nasip etti. O nedenle her şerden bir hayır doğar, bundan da bir hayır doğdu. Bu yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin bir muz cumhuriyeti olmadığını dünyanın dört bir tarafındaki ülkelere göstermiş olduk. Bu süreçte şehadet mertebesine ulaşan her bir insanımıza Allah’tan rahmetler diliyorum. Yaralanan ve her yönden zarara uğrayan yurttaşlarımıza şifalar diliyorum, geçmiş olsun diyorum. En kısa sürede sağlıklarına kavuşmaları için dualar edeceğiz. OMÜ yönetimi, akademik ve idari personeli ile öğrencilerinin demokrasiyi hedef alan bu darbeci ve cuntacı zihniyete karşı yenilmeyeceğini özellikle vurgulamak istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından OMÜ akademik ve idari personel ile öğrencileri temsilen basın bildirisini İlahiyat Fakültesi öğrencisi Ramazan Başoğlu okudu. Bildiride özetle şu açıklamalara yer verildi: “Tarihimizin en karanlık günlerinden birine şahit olduğumuz 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemizin birliğine ve dirliğine yönelik yapılan hain saldırı vicdanlarımızda hiç unutmayacağımız maddi ve manevi ağır yaralar açmıştır. Mazisi kahramanlıklarla dolu bu millete diz çöktürme basiretsizliğine yeltenen dış mihrakların beslemesi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ), diğer adıyla Paralel Devlet Yapılanması insafsızca, kalleşçe, ahlaksızca kendi halkına kurşun ve bomba yağdıracak, insanlarımızı tank paletleri altında ezecek kadar eşine benzerine rastlanmadık büyük bir alçaklığa imza atmış, darbe girişiminde bulunmuştur.
Bizler; hocası, öğrencisi ve tüm çalışanları ile Üniversitemiz personeli olarak akıllara durgunluk verecek bu kalleş darbe girişimini şiddetle kınıyor, kınamanın ötesinde lanetliyoruz. Aydınlık geleceğimizi karartmaya çalışan bu ihanet şebekesi karşısında dimdik ayakta olduğumuzu, Çanakkale ruhuyla göğsümüzü siper edeceğimizi buradan haykırmak istiyoruz.
Kamuoyunu bir hususta dikkatli olmaya çağırıyoruz. Açılan yara çok büyüktür, yıkım projesi uzun vadelidir. Hainlerin farklı planlarla yeniden harekete geçmelerini önlemek, ülkemizdeki darbe algısını bir daha hiç gündeme gelmemek üzere tarihe gömmek adına gevşemeden teyakkuz halinde olmalıyız. Hangi görüş ve anlayıştan olursak olalım ülkemizin bekası için birliğimizi, kardeşliğimizi daim kılmalı ve birbirimize kenetlenmeliyiz. Şimdi bir olma zamanıdır. Su uyusa da düşman hâlâ uyumamaktadır. Tehlike ne sadece askeriye ve ne de yargı ile sınırlıdır. Yıllardır bu terör örgütünün üniversiteler başta olmak üzere tüm devlet kurumlarımızda örgütlendiğini biliyoruz. Ülkemiz menfaatleri doğrultusunda gerekli tedbirler derhal alınmalı, tüm halkımız uyanık olmalıdır. Aksi halde yeni kumpaslarla karşılaşmamızın şaşılacak bir tarafı olmayacaktır. Bizler yaşanan tüm bu şerlerin hayırlara vesile olmasını ve 15 Temmuz tarihinin yüce Türk milleti için demokrasi bayramına dönüşmesini temenni ediyoruz.”
Basın açıklaması Mısırlı öğrenci Eymen Halife tarafından Arapça, Etiyopyalı öğrenci Fuat Ahmet tarafından da İngilizce olarak okundu. Basın açıklamasından sonra İlahiyat Fakültesi önünden Atatürk Kongre ve Kültür (AKM) Merkezine doğru yürüyüşe geçen grup, pankartlar eşliğinde ve sloganlarla kanlı darbe girişimini protesto ederek lanetlediler. AKM önünde ise şehit olanlar için Kur’an-ı Kerim ve dualar okundu.
DİNLE