Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Akademik Koordinasyon Topluluğu ve Çınaraltı İlim ve Kültür Derneğinin ortaklığı ile organize edilen “Gelin Dertleşelim, Gençlik, İnanç ve Ümit” konulu konferans OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlendi.
Konuşmacılarının Çınaraltı İlim ve Kültür Derneğinden Murat Tarık Zanbal ve Ramazan Ünsal’ın olduğu konferansı öğrenciler takip etti. Konferans, Hafız Muhammet Emin Fırat’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Genel olarak iman hakikatlerinin ele alındığı konferansta söz alan Murat Tarık Zanbal insanın kendi mabeyninde bir dirilişe geçmesi gerektiğini vurgulayarak “Herkes dinleyici olabilir ama anlatan çok az. Gerçekten İslamiyet’i anlatan insan çok az. Bizlerin buraya gelmesindeki en büyük amaç her birinizin birer anlatan olması. Çünkü Allah üstümüze tebliği farz kılmış.” dedi.
İnsanın önündeki en büyük engelin şükürsüzlük olduğunu dile getiren Zanbal sözlerini şöyle sürdürdü: “Ömür sermayesi pek az, lüzumlu işler pek çok. En büyük hayal ve en büyük hedef bizlere verilmişken neden bu kadar sığ düşünüyoruz. Bunun başlıca sebebi iman zafiyeti, Allah’ı tanımamak. Allah’ı tanımanın en güzel yollarından biri namazdır. Çünkü namaz Allah’a olan aşkın kompozisyonudur. Çünkü her halinle O’na secde ediyorsun.”
Konferansın diğer konuşmacısı Ramazan Ünsal da gittikleri her konferans ve seminerde konuştukları her şeyin altyapısında iman ve imansızlık olduğunu ifade ederek “Şükrün de, namazın da, hayatımızın da en alt basamağını, temelini oluşturması gereken şey iman. Müslümanız fakat Müslümanca yaşamıyoruz.” dedi.
Ünsal dinden uzak kalmayı karbonmonoksit zehirlenmesine benzeterek sunumunda şu değerlendirmelere yer verdi: “Dinden uzak kalmakta hiç rahatsız olmamış ve yavaş yavaş uyumaya başlamışız. Gaflet dediğimiz şey de uyumaktır. Ancak asıl mesele Peygamber efendimizin de buyurduğu gibi ölmeden önce uyanmak meselesi. Biz bu anlamda karbonmonoksitin farkına varabilecek miyiz, Müslümanız deyip Müslümanca yaşamamanın ayırdını kavrayabilecek miyiz? İşte bu gaflet karbonmonoksit gazı gibi dinden uzaklaştırıyor maalesef. Hatırlayalım, ilk emir neydi: Oku! Dolayısıyla ilk başta yapmamız gereken şey kendimizi okumak, böylelikle kendini bilen Rabbini bilir. Kur’an-ı Kerim hayatımıza öyle bir anlam katıyor ki bu dünyaya niçin geldik, nereye gidiyoruz, bizi buraya gönderen Zat bizden ne istiyor? gibi sorulara çok rahat cevaplar veriyor.”
Konferans, konuşmaların ardından soru-cevap şeklinde devam etti.
DİNLE