MENU

Orta Doğu’da Çocuk Olmak
05 Mayıs 2016, Perşembe - 13:27
Güncelleme: 14 Şubat 2024, Çarşamba - 15:29
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu düzenlemiş olduğu “Orta Doğu’da Çocuk Olmak” paneliyle savaş mağduru çocukların yaşamış olduğu sorun ve travmalara dikkat çekti.


OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panele İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Samsun Şube Başkanı Ömer İdris Akdin, Uluslararası Doktorlar Birliğinden Uzman Psikolog Tuğba Öztürk, Uluslararası Mülteci Hakları Derneğinden İbrahim Ergin, öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı.


OMÜ İnsan Hak ve Hürriyetleri Topluluğu Başkanı Harun Reşit Aksoy açılış konuşmasında söz alarak “Bu panelimizi Orta Doğu’da yaşanan göç ve mültecilik sürecini özellikle çocuk bağlamında Üniversitemizin gündemine taşımak için düzenledik.” dedi. Panel başında savaş mağduru çocukları konu edinen bir video da izleyicilerle paylaşıldı.

 

Felaket bölgelerine ilk önce insan kaçakçıları gidiyor

Panel Başkanı İHH Samsun Şube Başkanı Ömer İdris Akdin dünyanın bir yerinde sel, deprem ve savaşlar gibi felaketler yaşandığında o bölgelere ilk gidenlerin yardım örgütleri olmadığını vurgulayarak “Sanılanın aksine böyle felaketlerde söz konusu bölgeye gidenler ne yazık ki insan kaçakçılarıdır. Biz İHH olarak defaatle buna şahit olduk. İnsan kaçakçıları dünyada çok büyük örgütlenmelere sahiptir. Doğusundan batısına kadar birçok bölgeyi çok iyi analiz ederler ve neyin ne olduğunu çok iyi görürler. Bu anlamda trajedinin yaşandığı bölgelerde felaketten sonra sahipsiz kalan çocukları toplamaya başlarlar. Bu toplanan çocukların bir bölümü organ mafyasına satılır.” değerlendirmesinde bulundu.

 

Mağdur çocuklar farklı amaçlarla kullanılıyor

Şube Başkanı Akdin bu tür suç örgütlerinin kartelleşmiş olduklarına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada organ mafyası gibi kartelleşmiş bir mafya göremezsiniz. İkinci kartelleşmiş mafya ise fuhuş çeteleridir. Yüzbinlerce çocuk böylece fuhuş çetelerine satılırlar. Bu kartellerin bir kısmı ise savaş baronlarıdır, bu karanlık kişiler savaş mağduru çocukları eğitir ve savaşlarda kullanırlar. Bu savaşçı çocuk profili maalesef bizim ülkemizde de belirmeye başladı. Örneğin Ankara bombacısı 10 yıl önce terör örgütü tarafından kaçırılmış ve dağda büyütülmüş. Şu anda da DAİŞ denilen terör örgütünün kullanmış olduğu en önemli potansiyel bu kaçırılan çocuklardır.”


Panelistlerden İbrahim Ergin de Uluslararası Mülteci Hakları Derneği olarak hem ulusal hem de uluslararası ölçekte yaşanan mülteci krizlerinde hukuksal çerçeveyi sağlamak için temel hak ve özgürlüklerin korunması adına çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Ergin bu anlamda “Özellikle Türkiye’de bu göç olgusunun gerçekleşmesi esnasında mültecilerin mağdur edilmelerini önlemek için gerek yasal düzenlemenin nabzını tutmaya çalışıyor gerekse kamu otoriteleri ile toplum arasında dengeyi gözetmek için gayret sarf ediyoruz. Bu anlamda hukuksal sorunlara mikro ve makro düzeyde çözümler üretmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.


Panelin diğer konuşmacısı Tuğba Öztürk ise savaş mağduru çocuklar için hazırlamış oldukları “Zeytin Dalı” projesinden görseller eşliğinde detaylar paylaşarak bu kapsamda savaş ve felakete maruz kalmış çocukların yaşamış olduğu psikolojik ve travmatik vakalardan örnekler verdi.


Panel sonunda konuşmacılara katılımlarından ötürü plaket takdim edildi.

X
Secure Login

This login is SSL protected