MENU

Bir Dava Adamı: Ebulfez Elçibey
05 Nisan 2019, Cuma - 11:24
Güncelleme: 04 Şubat 2020, Salı - 14:23
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Topluluğu öğrencileri tarafından “Direnişten Bağımsızlığa Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Ebulfez Elçibey” adlı konferans düzenlendi.

Fakülte bünyesinde bulunan konferans salonunda gerçekleşen etkinliğe; Bafra MHP İlçe Başkanı Barbaros Turna, Saadet Partisi İlkadım İlçe Başkanı Ali Okutan, Balkan Türkleri Konfederasyonu Kurucu Genel Başkan Yardımcısı İzzet Altuntaş, Aydınlar Ocağı İl Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Taner Tunç, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferansta Bütov Birleşik Azerbaycan Birliği Derneği Başkanı ve aynı zamanda Ebulfez Elçibey’in damadı Aqil Semedbeyli, Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesini ve “bir dava adamı” Elçibey’in bu süreçteki katkılarını anlattı.

“İlişkilerimiz samimiyet ve kardeşliğe dayalı”

Konferansın açılış konuşmasında söz alan Tarih Topluluğu Başkanı Okan Işık, uluslararası konjonktürde çıkar esaslı münasebetlerin olduğunu, Türk ve Azerbaycan ilişkileri söz konusu olduğunda ise bu tür ilişkilerin yerini samimiyet ve kardeşliğe bıraktığını ifade etti. Işık ” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Kederiniz, kederimiz; sevinciniz, sevincimizdir’ ve Ebulfez Elçibey’in ‘Biz bir millet, iki devletiz’ sözleri de iki devletin arasındaki bağı göstermesi bakımından önemlidir.” diye konuştu.

“Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve Türk birliği için önemli isimdir”

Aqil Semedbeyli sunumunda Azerbaycan’ın kuruluş süreci ve ülke tarihinde simge bir isim olan Ebulfez Elçibey’in hayatından kesitler aktarırken ”Elçibey, Azerbaycan Devleti’nin bağımsızlığı ve birliği için mücadele eden ve Türk birliğine önemli katkılarda bulunan değerli bir insandır. Bu uğurda dünyanın iki süper gücünden biri olan Sovyetlere karşı, elinde yeterli silahı ve ordusu olmadan kafa tutma cesaretini göstermiştir.” dedi.

Elçibey’in üniversite yıllarından itibaren idealleri uğruna faaliyetlerde bulunduğunu ve her türlü engellere ve baskıya rağmen yolundan dönmediğini ifade eden Semedbeyli devamında “Kısa bir sürede örgütlenen Elçibey, KGB’nin dikkatinden kaçmadı ve antiSovyet ve Türk milliyetçiliği propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklandı. 1978 yılında ise şartlı olarak serbest bırakıldı.” sözlerine yer verdi.

Kurtuluş için tek çare: Azerbaycan Halk Cephesi Partisi

Ebulfez Elçibey’in halkına bağımsızlık mücadelesi yolunda öncülük ettiğini de dile getiren Semedbeyli bu süreci “Elçibey, kurtuluş için tek çare olarak görülen Azerbaycan Halk Cephesi Partisi’ni kurarak faaliyetlerine devam etti ancak bu durumdan rahatsız olan Moskova, Halk Cephesi’ni durdurmak için Bakü’de katliam yaptı. Amacına ulaşamayan Moskova, aksine Azerbaycan halkının kenetlenmesine neden oldu. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin 1990'da dağılmasının ardından Azerbaycan’ın 18 Ekim 1991 yılında bağımsızlığını resmen ilan etmesiyle 1992’de ülkenin ikinci cumhurbaşkanı olarak göreve başlayan Elçibey, sıfırdan yeni bir devlet kurdu. Azerbaycan’ın kısa bir süre içinde büyümesi ve bağımsızlık kazanması, Elçibey’in Türk birliği oluşturma yolundaki cesaretli adımları, özellikle sömürgeci devletlerin hiç hoşuna gitmemiş ve hep engellemelere maruz bırakılmıştır.” sözleriyle anlattı

“Ne mutlu Türküm diyene!”

Türkiye’de, Elçibey hakkında oluşan yanlış algılar hakkında da açıklamalar yapan Semedbeyli, Elçibey’in hayatı boyunca, Türk dünyasının birleşmesi ve kardeşliği için mücadele ettiğini ifade etti. Dünyadaki demokrasi ve barışın ancak Türk birliği sayesinde olabileceğini vurgulayan Aqil Semedbeyli, sözlerini ” Ne mutlu Türküm diyene!” diyerek bitirdi.

Konferans sonunda, Tarih Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Mucize Ünlü, katkısı ve katılımından ötürü Aqil Semedbeyli’ye teşekkür ederek, kampüste adına dikilecek fidanın sertifikasını takdim etti.

X
Secure Login

This login is SSL protected