MENU

Rektör Bilgiç: Çanakkale’yi Geçilmez ve Vatanı Bölünmez Kılan Tüm Şehitlerimizi Yâd Ediyorum
17 Mart 2019, Pazar - 17:12
Güncelleme: 06 Şubat 2020, Perşembe - 14:39
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” şiiriyle taçlandırdığı Türk askerinin Çanakkale Savaşları’ndaki destansı mücadalesi “Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!; Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer; Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i; Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi” dizelerinde büyük bir anlam derinliğiyle hayat bulmuştur.

“Çanakkale Geçilmez” veciziyle anlam bulan ve bu coğrafyanın, askerimizin, insanımızın düşman karşısındaki topyekûn çelikten iradesini âdeta düsturlaştıran bu ruh; onca fedakârlığın, cesaretin ve kendini vatan toprağına ve milletine adamanın tarihimizin derinliklerinden bugünlerimize kadar ulaşan en temel karakteristiği olmuştur. Bu anlamda Çanakkale’yi geçilmez yapan şey; Türk insanının kendisini yaşatan, büyüten ve var eden vatan toprağına yönelik sevgisi ve bağımsız yaşama iradesi olmuştur. Bu sevgi ve iradedir ki; dönemin fiziki donanım anlamında en güçlü devletlerine karşı iman gücüyle bezenmiş komutanların ve askerlerin neler başarabileceğini tarihe asla unutulmayacak biçimde kazımıştır.

Çanakkale Zaferi, sadece vatan bildiğimiz coğrafyanın kaderini değil, dünya tarihini de etkilemiş ve Birinci Dünya Savaşı içinde Türkler için büyük bir askerî zafer niteliği taşımıştır. Bunun da ötesinde tarihin bu destansı anı; şartlar ne olursa olsun Türk milletinin daha çok şey başarabilecek bir güç ve inanca sahip olduğunun çok önemli bir göstergesi olmuştur. 

Çanakkale Savaşları, aynı zamanda geleceğin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19. Tümen Komutanlığında ve kara savaşlarında komutanlık dehasını gösterdiği, “Anafartalar Kahramanı” olarak anıldığı, liderlik vasıflarının pekişerek tarih sahnesine daha vurgulu biçimde çıktığı, Türk askerinin ve halkının öz güveninin yeniden hasıl olduğu ve Millî Mücadele’nin ilk nüvelerinin oluştuğu tarihsel bir dönemeç olmuştur.

18 Mart 1915’te İtilaf Devletleri’nin Çanakkale Boğazı’nı geçmek için başlattığı taarruzda düşman donanmasının 7 saat süreyle tüm boğaz tahkimatını ateş altına almasına rağmen; Türk askeri iman dolu göğsü ve askerî dehası ile bu taaruzza set çekmiştir. Bu mücadele karşısında düşman kuvvetlerinin büyük zayiatlar vererek başarısız kalması ve boğazı terk etmesiyle birlikte dünya tarihinin kaydettiği en büyük boğaz harplerinden biri olarak tarihe geçen Çanakkale Deniz Savaşı, Türk ordusunun nihai zaferiyle sonuçlanmıştır. 

Bu duygu ve düşüncelerle, Çanakkale Zaferimizin 104. yıl dönümünde kahramanlıkları, ferasetleri, azimleri, inançları ve fedakârlıklarıyla bir milletin kaderine yön veren, Çanakkale’yi geçilmez ve vatanı bölünmez kılan tüm şehitlerimizin aziz hatıralarını rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum.

Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör

X
Secure Login

This login is SSL protected