MENU

Mustafa Kemal Atatürk 80. Ölüm Yıl Dönümünde OMÜ’de Anıldı
09 Kasım 2018, Cuma - 18:20
Güncelleme: 05 Şubat 2020, Çarşamba - 14:32
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ); Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 80. yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamında "Atatürk'ü Anlamak" konulu bir konferans düzenledi. Konferansa, OMÜ öğretim üyesi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan konuşmacı olarak katıldı. Konferans öncesinde OMÜ Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Doç. Dr. Serhat Yener yönetiminde Geleneksel Türk Müzikleri Ana Sanat Dalı Türk Müziği Topluluğu da Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisiyle izleyenlerden büyük beğeni topladı. 

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen konferansa; Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kuran ve Prof. Dr. Vedat Ceyhan, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Öğretmen Bnb. Recep Çakır, fakülte dekanları, yüksekokul ve meslek yüksekokul müdürleri, kamu kurum temsilcileri, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci ile OMÜ Vakfı Koleji Ortaokulu öğrencileri katıldı.

“Atatürk’ün emanetini yüceltmek için Türk milleti dimdik ayaktadır”

Konferans, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’in selamlama konuşmasıyla başladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak için bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Rektör Sait Bilgiç  “Atatürk öldüğünde, liderini kaybeden Türk milleti çok ağladı. Onun emaneti olan bu ülkeyi yüceltmek için, özgür ve güçlü bir şekilde geleceğe yürüyebilmek için Türk milleti dimdik ayakta ve onun gösterdiği yolda yürümektedir.” dedi.

Atatürk’ün çok zor şartlarda Türk milletine önderlik ettiğini hatırlatan Rektör Bilgiç “O zor şartlarda Kurtuluş Savaşı’na önderlik etmekle kalmamış, aynı zamanda fikirleriyle, yol göstericiliğiyle de yüreğimizde yer etmiş önemli bir isimdir." diye konuştu.

“Bilimin ve aklın çizdiği yolda yürümeye devam edeceğiz”

Atatürk’ün ‘Ben size dogma bırakmadım. Benim fikirlerim bilime ve akla aykırı düştüğünde bilimi ve aklı seçin” sözünün çok doğru bir tespit olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sait Bilgiç “O günün şartları ve bilgi varlığı içinde söylenen her şeyin bugün mutlak bir doğru olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bilimin gücüne inanan, aklının ve varlığının farkında olan insanlar, kendini köleleştirecek bir anlayışa sahip olmamalı. Bizler bu ışık altında, bilimin ve aklın yol göstericiliğinden ayrılmadan, Türk milletinin değerlerinin, dünya gerçeklerinin de farkında olarak çizdiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“12 Eylül ve 15 Temmuz’dan büyük dersler çıkarmalıyız”

Türkiye Cumhuriyeti’nin; köyünden çıkan bir çocuğa doktor, öğretmen, yönetici gibi bu ülkenin geleceğini etkileyebilme fırsatı veren yüce bir devlet olduğunu vurgulayan Bilgiç sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle ülkemize sahip çıkmalıyız, herhangi bir gaflete düşmeden, onu ayakta tutmanın yolunu bulmak zorundayız. Dünyaya hâkim olmak isteyen güçlerin ektiği nifak tohumlarına, oynanan oyunlara karşı gözümüzü dört açmalıyız. Farklı düşünüyor olsak da bizim birliğimiz, bu farlılıklara rağmen devam etmek zorunda. Bizi bizden daha çok düşünecek, bilecek başka bir millet olduğunu düşünmek en büyük gaflettir. 12 Eylül’de ve 15 Temmuz’da yaşananlardan çok büyük dersler çıkarmalıyız. Bu durumlardan bu ülke çok çekti ve çok zaman kaybetti. Bir daha böyle bir durum yaşamamak için özellikle gençlerimizin bu günleri iyi bilmesi gerekiyor.”

Bu vatanı gelecek nesillere sağlam bir şekilde bırakabilmek için çok çalışmak gerektiğinin altını çizen Rektör Bilgiç “Bu vatan için canlarını feda eden şehitlerin yanında çok çalışmak büyük bir fedakârlık değil. Kendimiz, vatanımız, hatta insanlık için çok çalışıp, çok üretmekten başka şansımız yok.” şeklinde konuştu.

Atatürk’ü ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle andığını ifade eden Rektör Sait Bilgiç “Allah onlara layık olmayı nasip etsin” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Konuşmanın ardından Doç. Dr. Serhat Yener’in yönetimindeki OMÜ Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müzikleri Ana Sanat Dalı Türk Müziği Topluluğu’nun icra ettiği ve Atatürk’ün sevdiği şarkılardan oluşan müzik dinletisi de etkinliğe anlam kattı.

“Osmanlı yıkıldığı için Türkiye Cumhuriyeti kuruldu”

Verdiği “Atatürk’ü Anlamak” konulu konferansta Atatürk’ü hayatı, kişiliği, savaşları, ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkileri bakımından çok yönlü bir şekilde anlatan Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan da “Yakın tarihin en mümtaz şahsiyetlerin biri olan Mustafa Kemal Atatürk’ü 80. ölüm yıl dönümünde şükranla anıyorum. İngilizlere ağır mağlubiyet yaşatan Atatürk’ün kıymetini bizler bugün yeterince takdir edemiyoruz ama Atatürk, çağdaşı devlet adamlarının takdir ettiği dünyanın saygın bir lideridir.” dedi.

Atatürk’ün; Millî Mücadele'nin lideri olma vasfının yanı sıra fikir ve idealleriyle bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığında, dilinde ve sanatında yaşadığını ifade eden Kaya Tuncer Çağlayan “Atatürk Osmanlı Devleti’nin zor döneminde, Osmanlı coğrafyasının pek çok yerinde parçalanmasına engel olmak için savaşmış bir komutandır. Özellikle belirtmek istiyorum ki Türkiye Cumhuriyeti Osmanlıyı yıkmadı, Osmanlı yıkıldığı için Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.” şeklinde konuştu.

“Atatürk Türk milletini birleştiren bir lider”

Türk milletinin kurtarıcısı olmasının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olmasının Atatürk'ün en önemli iki özelliği olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çağlayan “Sevr Anlaşması'na karşı bir kurtuluş reçetesi olmuş, umudunu kaybetmiş Türk milletine lider olarak 19 Mayıs’ta Samsunumuzu şereflendirmiştir. Bugün Orta Doğu’da yaşanan kaotik duruma baktığımızda bu coğrafyanın asıl sorununun temelinde onları birleştiren bir lidere sahip olmamaları yatar. Ancak Atatürk, Türk milletinin gönlünü fethederek toplumu birleştirici bir lider olmuştur. Yüce gönlü sayesinde insanlar etrafında birleşmiş, yanında yer alan Kazım Karabekir gibi silah ve dava arkadaşlarıyla kurtuluş mücadelesini kazanmıştır.” ifadelerini kullandı.

“Hasta adamdan saygın bir devlete”

Atatürk’ün, Türklüğü devletin merkezine koyduğunu kaydeden Kaya Tuncer Çağlayan, "Yurtta sulh, cihanda sulh" vecizesiyle ve uluslararası ilişkilerinde diğer milletlere karşı saygılı ve kendisine saygı duyulan bir lider olduğunun altını çizdi. Çağlayan sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye o dönem yeni kurulan Milletler Cemiyeti'ne bizzat davet edilmiştir. Hasta adamdan saygın bir devlete dönüştürmüştür Türkiye’yi. Ayrıca iddia edildiği gibi Mustafa Kemal, İslam dünyasına sırtını dönmemiştir. O dönemde bağımsız tüm İslam devletleriyle iyi ilişkiler kurmuştur. İslam ve Batı coğrafyasının bir arada yaşayabileceğini gösteren modern bir ülke kurdu. İslam’a da Diyanet İşleri Başkanlığını kurarak, Kur’an mealini yaptırarak hizmetlerde bulundu. Asla İslam karşıtı bir lider değildi.”

Atatürk’ü, kendini Türk milletine vakfetmiş lider olarak tanımlayan Prof. Dr. Çağlayan, onun ekonomi, eğitim, sağlık, kadın hakları gibi pek çok konuda yaptığı inkılapları aktararak onun millî iradeye verdiği öneme de değindi.  Atatürk’ün gençlere hitaben söylediği “Cumhuriyeti biz kurduk, siz yaşatacaksınız" sözünü hatırlatan Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan 15 Temmuz’da Türk gençliğinin bu sözün gereğini yerine getirdiğinin altını çizdi.

Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan’a verdiği değerli bilgiler için teşekkür ederek fidan sertifikası takdim etti.

X
Secure Login

This login is SSL protected