MENU

OMÜ-TTO Nasıl Çalışır-2
16 Temmuz 2018, Pazartesi - 17:44
Güncelleme: 17 Temmuz 2018, Salı - 13:37
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Akademisyenler anlatıyor

Doç. Dr. Çağrı Ural: “Teknopark ve TTO’nun varlığıyla Üniversitede girişimcilik konusunda farkındalık oluştu”

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) yeni yapılanması ile birlikte çalışmalarına hız vererek akademisyenlere, sanayicilere, girişimcilere ve öğrencilere; ilgili olduğu konularda destek sağlıyor. Akademisyenlere proje ve fonlar konusunda rehberlik eden ve destek olan TTO’yu, akademisyenlerin perspektifinden dinlemek istedik ve hocalarımızın kapısını çaldık. Bu seferki söyleşimizin konuğu OMÜ Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Çağrı Ural olurken kendisiyle TTO’yu konuştuk.

Ergün Alver - Merhaba Hocam. İlk olarak şunu sormak istiyorum; OMÜ-TTO ile nasıl tanıştınız ve burasıyla nasıl bağlantı kurdunuz?

OMÜ-TTO’yu Üniversitedeki akademik camiadan duyduk. E-mail ortamında gelen mesajlarla tanıtım ve bilgilendirme toplantılarına katılım sağladık ve bu tanıtımlar sayesinde bilgi sahibi olduk. Girişimciliğe merakım olduğu için gerek Rektörlük bazındaki gerekse TTO’nun bizzat yaptığı tanıtımlarla ilgilendim.

Peki, hocam OMÜ-TTO’dan hangi konularda destek aldınız ve TTO’nun size katkılarından bahsedebilir misiniz?

Bizim bir girişimcilik projemiz vardı, daha doğrusu bir fikrimiz vardı. Bu fikir, girişimciliğe nasıl dönüşebilir diye Teknopark ve TTO’dan bu anlamda rehberlik hizmeti aldık; bize en büyük destekleri bu konuda oldu. Biz fikrimizi girişimcilikle nasıl somutlaştırabiliriz, bu hususta ne yapmalıyız, nereye başvurmalıyız diye düşünüyorduk. Bu fikrin hangi tür projelerle destekleneceğini bilmiyorduk; TÜBİTAK üzerinden mi gidelim, KOSGEB’le mi bağlantı kuralım, bu fikri hayata geçirmek için nasıl bir yol çizelim diye düşünüyorduk ve ilk desteği bu noktada aldık. Daha sonra KOSGEB ile yolumuza devam edip projemizi kendilerine sunduk. Proje sunma aşamasında ve sonrasında bazı zorluklarla karşılaştık. Biz akademik camia çalışanları, daha çok akademik proje hazırlamaya alışkınız ama KOSGEB ortamı daha çok bir fikrin hızlı şekilde ticarileşip ülke ekonomisine katkısı üzerine kurulu. Biz de bu konuda eksik kalıyoruz. Akademik proje yazmamız konusunda bilgi ve yetkinliğe sahibiz ama ticarileşme konusunda, bir iş planı oluşturma, bu işin geri dönüşümü, mali hesaplamalar noktasında TTO’daki ekipten çok büyük destek aldık. Siz bir projeyi yazarken sürecin içerisinde olduğunuz için çoğu zaman birçok şeyi göremiyorsunuz. Burada bir mesleki körlük söz konusu oluyor. Burada yine yazdığımız projelerin okunması, eksikliklerin bildirilmesi, değişikliklerin yapılması noktasında TTO’daki ekip çok yardımcı oldu. Özellikle Eda Beylihan’ın destekleri çok oldu ve beraber çalıştık. Her soruda bize cevap verdi ve e-maillerle yardımcı olmaya çalıştı. Dolayısıyla bu konudaki hususlar netleşmiş oldu.

Fikrinizin ticarileşmesi ile ilgili aldığınız bu destek sizi oldukça memnun etmiş hocam. Peki, bu süreçlerden sonra OMÜ-TTO’dan beklentileriniz ve ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?

Evet, aldığımız destekten oldukça memnunuz. Beklentilerimize dair ise şunları söyleyebiliriz: Projemiz KOSGEB tarafından kabul edildikten sonra Teknopark bünyesinde şirket kurduk. Üniversite yönetim kurulu kararları çıktı ve faaliyetlerimize başlayacağız. Bunun ardından biz yine bu işi devam ettireceğiz ve sadece KOSGEB’le kalmayıp bu fikrin farklı versiyonlarını ve farklı yönlerini TÜBİTAK üzerinden de ilerletmeye çalışacağız. Yine TÜBİTAK sürecinde de TTO tarafından verilen destek aynı şekilde devam ediyor. Çünkü hangi çağrılar çıktı, hangi çağrıya daha uygunuz, çağrıların karakteristiği nedir, TÜBİTAK’ın bizden beklediği nedir, buradaki değerlendirme kriterleri nasıldır gibi sorular üzerine TTO Uzmanı Eda Beylihan’la birlikte sürekli iletişim kuruyoruz. Bundan sonraki süreçte mentorluk bekliyoruz ki bu mentorluğu da alıyoruz. Ayrıca şirket kurulduktan sonra TTO’nun da isminin gerektirdiği şekilde yani yapmış olduğumuz girişimin transfer edilmesi ve sanayi kuruluşlarıyla ortak çalışmaların yapılması hususunda, nasıl destekler alabiliriz, nasıl bir yol izleyebiliriz noktasında Teknopark ve TTO’nun desteklerinin süreceğini umuyoruz.

Hocam girişiminiz sonucunda TTO ve Teknopark’la iş birliğinde bulundunuz. Bu çerçevede TTO’nun varlığıyla birlikte Üniversitede nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? Buna dair değerlendirmelerinizi almak istiyoruz...

Teknopark ve TTO’nun varlığıyla birlikte Üniversitede bir farkındalık durumu oluştu. Girişimciliğin ne olduğu, girişimin transferinin nasıl yapılacağı ile ilgili bir hassasiyet ve bilgilenme oldu. Etrafımızda bununla ilgili girişimcilik çerçevesinde şirket kuran arkadaşlarımız oldu. Örneğin; Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmaların SGK desteği alması, yazılımcı şirketlerin KDV ödememesi gibi fırsatları öğrenmemizin ardından ilgi ve konsantrasyonumuz daha da arttı. Üstelik bize, sunulan birçok avantajla ilgili sürekli bir geri bildirim yapıldı. Maddi olmanın dışında Üniversite bünyesinde Teknopark vasıtasıyla dışarıda bir network oluşturulması, bu sektördeki insanlarla buluşmanın sağlanması kayda değer gelişmeler olmakla birlikte buraya davet edilen konuşmacılar sayesinde vizyonun ve ufkun büyütülmesi ile ilgili katkılar gözlemleniyor. Bu tür girişimler; doğal olarak Üniversitede kişisel bazlı gelişimin sağlanmasının yanında, kurumsal eksende de ilerlemeyi beraberinde getiriyor. Son olarak şuna dikkat çekmek lazım: Türkiye’de gelişen ekonomiler içerisinde üçüncü Üniversite olduk. Ayrıca yanılmıyorsam Samsun Teknopark da “En İyi Gelişme Gösteren TGB’ler” kategorisinde üçüncülük ödülü kazandı. Bütün bu gelişmeler ve beraberinde getirdiği ödüller; bize gurur veriyor, yanı sıra da değişim ve dönüşümün en büyük göstergelerinden biridir diye düşünüyorum.

Röportaj: Ergün Alver
OMÜ-TTO Modül 1 Uzmanı
bilgi@samsunteknopark.com
0362 457 56 56

X
Secure Login

This login is SSL protected