MENU

Süngüsüyle Düşman Kaçırtan Bir Alay: 57. Alay
22 Mart 2018, Perşembe - 14:00
Güncelleme: 23 Mart 2018, Cuma - 11:16
Dinlemek için tıklayınızDİNLE
Paylaş
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesine (OMÜ) bir yıl süreyle emanet edilen 57. Piyade Alayı Sancağı’nın Üniversitenin fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarındaki veda turları, bu hafta da Çarşamba Mustafa Kemal Güneşdoğdu Kampüsü, Çarşamba Ticaret Borsası Meslek Yüksekokulu ve Terme Meslek Yüksekokulu ile devam etti.

Etkinlik kapsamında İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Karagöz, Hukuk Fakültesi Konferans Salonu ile Terme Meslek Yüksekokulunun Konferans Salonu'nda Çanakkale Savaşı’nda tarihe adını altın harflerle yazdıran 57. Piyade Alayı ile ilgili bir konferans verdi.

Konferansa; Çarşamba Kaymakamı Mustafa Güney, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Usta, Çarşamba Müftüsü Osman Kara, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

“Türk ordusu sancak için ölümü göze alır”

Prof. Dr. Rıza Karagöz, konferansında Türk ordusu için sancağın anlam ve öneminin altını çizerken "Sancak, Türk ordusunun şeref ve namus sembolü olarak nitelendirilir. Bir sancak, birliği tarafından çok büyük bir titizlikle ve hassasiyetle korunur ve ayakta selamlanır. Muharebe zamanında cepheye sancakla gidilir ve sancağı taşıyan muhafızlar vardır. İki tarafında birer asker ve onların önünde bir subay bulunur.” dedi.

Bir sancağın esir alınamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Karagöz “Bir sancağın esir edilebilmesi için ya tamamen yok edilmesi ya da alayın tamamının esir alınması gerekir. Asker, sancağı yere düşürmemek ya da düşmana bırakmamak için ölümü dahi göze alır.” şeklinde konuştu.

“57. Alay Sancağı’nın arka tarafından kelime-i tevhid bulunuyor”

Konuşmasına 57. Piyade Alayı’na ait sancak hakkında bilgiler vererek devam eden Prof. Dr. Rıza Karagöz sözlerini şöyle sürdürdü: "Sancak, üstünde ve kenarlarında altın kaplı püskül bulunan kırmızı ipekten bir zemin üzerine altın kaplı iplerle işlenmiştir. Sancağın üst tarafına Osmanlı Sultanı 5. Mehmed’in tuğrası altın kaplı iple işlenmiştir. Arka tarafında ise kelime-i tevhid bulunmaktadır."

“O günün en önemli birliklerinden biri”

Konferansında 57. Piyade Alayı’nın hikâyesiyle devam eden Prof. Dr. Rıza Karagöz şunları söyledi: “25 Nisan günü Arıburnu’nda yapılan çıkartma sonrası yaşananlarla başlamak istiyorum. O gün İngilizlerin komuta ettiği, Avusturalya ve Anzak birliklerinin ağırlığını çektiği ilk çıkartmada ilk olarak 4 bin, akşama kadar ise yaklaşık 10 bin kadar İtilaf Devletleri askerleri Arıburnu’na çıkartma yapmışlardır. Çıkartmayı haber alan Mustafa Kemal Paşa, 57. Piyade Alayı’nı çıkartma yapılan yerde düşmana taarruz etmesi için gönderdi.”

57. Piyade Alayı’nın biten kurşunlarına rağmen süngüleriyle düşmana karşı taarruzda bulunduklarını ve düşmanın kaçtığını belirten Prof. Dr. Karagöz "57. Alay, şiddetle düşmanı takip etmeye başladı. 25 Nisan 1915’te Arıburnu’na çıkartma yapan Anzak askerlerini ilk savuşturan 27. Alay olmuştur. Sonrasında cepheye yetişip muharebeye katılan 57. Alay ve 19. Tümen o günün en önemli birlikleri olmuşlardır. Günün sonunda 57. Alay, 80 rakımlı Cesaret Tepe ve Serçe Tepe’yi; 27. Alay ise Kırmızı Sırt'ı ele geçirmişlerdir.” diye konuştu.

Sözlerini bitirirken Çanakkale Savaşı’nda şehit olmuş askerimizi rahmetle anan Prof. Dr. Rıza Karagöz "Bugün Güneydoğu’da, Afrin’de, kısaca dünyanın neresinde bir mazlum olsa onların yardımına koşan ve canlarını seve seve veren aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onları huzurunuzda minnetle, şükranla ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad olsun.” dedi.

Konferans sonunda İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rıza Karagöz, katılımcılardan büyük alkış aldı. 

Haber: Burak Anılan

X
Secure Login

This login is SSL protected