Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından düzenlenen “Kişisel Gelişim Zirvesi” adını taşıyan etkinlik Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
2 gün boyunca süren ve alanında uzman 6 konuşmacının öğrencilere kişisel gelişim ve kariyer planlaması konusunda verdikleri seminerler öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul, akademisyenler ve kalabalık bir öğrenci topluluğu katıldı.
Programın ilk gününde Danışman, Girişimci ve Öğretim Görevlisi Dr. Sertaç Doğanay “İş Dünyası 4.0” ve Türkiye’de en iyi 10 kişisel gelişim yazarından biri seçilen Yazar Şebnem Pişkin “Hayatın Parçası Olmak” başlıklı sunumlarıyla öğrencilerle buluştu. Şebnem Pişkin sunumunda “Ben kimim? Sevdiğim işi yapıyor muyum? Hayatın anlamı ne? Nereden gelip nereye gidiyorum?” gibi önemli sorulara öğrencilerle beraber cevap aradı. Aynı zamanda iletişim çağının hayatımıza yaptığı olumsuz etkilere de değinen Pişkin “İletişim çağında iletişimsizlik en büyük sorun olarak karşımızda artık. Sosyalleşme azaldı, yalnızlaşma arttı. Teknolojiye bağlı yeni hastalıklar ortaya çıktı, depresyon ve stres arttı ve yeni nesilde oyun bağımlılığı ve başka tür ahlaki sorunlar baş gösterdi. İnsan olmanın erdemi ve ahlaki değerler bizden koparılmak isteniyor.” dedi.
Dr. Sertaç Doğanay da “Bir Ömre Kaç Kariyer Sığar?” başlıklı sunumunda “Okuldan mezun olunca mezun olduğum konuda mı çalışmak zorundayım? Belli bir işi yaparken başka işlerle de uğraşabilir miyim? Mezun olduğum okulun kariyerim ve hayatım için bir önemi var mı?” sorularına kendi kariyer yolculuğundan örnekler vererek açıklık getirdi. Doğanay, aynı zamanda ilerideki hayatımızın çok önemli bir parçası olacağını savunduğu yapay zekânın hem özel hem de iş hayatımızı nasıl değişikliklere uğratacağını da ilginç örneklerle anlattı.
Etkinliğin ikinci gününde ilk konuşmayı yazar ve akademisyen Dr. Serkan Karaismailoğlu yaptı. Karaismailoğlu hayatın en önemli seçimlerinden biri olduğunu vurguladığı iş ve eş seçiminden öğrencilere örnekler sundu. “Mutluluk sizinle ilgili bir kavramdır, sahip olduklarınızla değil. Bir yere uygun olmanız oraya ait olduğunuzu göstermez. Hayattaki önemli seçimlerinizi kalbinize danışarak yapın.” diye konuştu. Erkek ve kadın beyni arasındaki işleyişin farklılıklarını da anlatan Karaismailoğlu öğrencilerden büyük alkış aldı.
İkinci konuşmacı olan SosyalBen Vakfı Kurucusu Ece Çiftçi ise kariyerine bir gönüllülük esasıyla başlayarak bugüne kadar kaydettiği aşamaları öğrencilerle paylaştı. Çiftçi, gönüllülük esasıyla yapılan işlerin de zamanla uluslararası düzeyde nasıl bir kariyer sıçraması yapabileceğini kendini örnek göstererek katılımcılarla paylaştı. Çiftçi, temellerini daha 14 yaşındayken attığı 7-13 yaş arası çocukların sosyal becerilerini ve benlik keşiflerini sağlayan ulusal ve uluslararası düzeyde saha ve eğitim çalışmaları yaptıkları Vakıf çalışmalarından da örnekler sundu.
Kişisel Gelişim Zirvesi’nin 3. Oturumda ise Türk yapımı olan ve senelerdir çocukların büyük bir zevkle seyrettiği PEPE çizgi filminin yaratıcısı ve yapımcısı Şule Bilgiç öğrencilerle buluştu.
Şule Bilgiç, kariyer yapma sürecinde PEPE’yi hayata geçirmeye çalışırken neredeyse imkânsız görünen bu sürecin nasıl bir başarı öyküsüne dönüştüğünü anlattı. Bilgiç, öğrencilere “Mesleğinizi seçerken önce kendinizi tanıma sürecini tamamlamış olun. Sizi memnun etmeyecek bir meslek seçerseniz hayatınız bir anlamda cehenneme dönebilir. Meslek sadece size maddi gelir getiren bir şey değildir, o sizi mutlu ve motive etmelidir. Kendi düşünüzün peşinde koşun ve imkânsızlıklar karşısında ezber bozmaya çalışın. Olmaz denilen konularda ezber bozmak sonrasında çok büyük bir tatmin getiren bir şeydir.” diye konuştu.
Etkinliğin son oturumda ise Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi. Milletvekili Kurt, kariyer planlamasında azla yetinilmemesi ve bir evvelki neslin başarılarının çok daha üstüne çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Kurt, her başarısızlığın bir bahanesi olabileceğini ama aslolanın yapılan işe sarılarak sonuna kadar götürmek olduğunu söyledi. ”Yaptığımız işe inanacağız ve inanmadığımız işi de yapmayacağız” diyen Hasan Basri Kurt, sabır duygusunun başarıya giden yolda en gerekli tuğla olduğunu da söyledi.
Konuşmaların ardından tüm konuk konuşmacılar öğrencilerin kendilerine yönelttiği soruları yanıtladı ve kendi adlarını taşıyan fidan sertifikalarını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kurt ve Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul’un elinden aldı. İki gün boyunca bu seminerlere katılan öğrenciler katılım sertifikası almaya da hak kazandı.
DİNLE