Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programına Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Recep Sancak, Prof. Dr. Selim Eren, OMÜ Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Varıcı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Vakfı kurucuları, iş insanları ve Vakıf Yönetimi katıldı.
OMÜ Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. İdris Varıcı’nın gerçekleştirdiği açılış ve selamlama konuşmasının ardından OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal söz aldı.
Gerçekleştirilen iftar programa katılımlarından dolayı teşekkür ederek sözlerine başlayan Rektör Ünal, “Sizinle beraber olmayı arzu ediyoruz. Bugün üniversite bu hale geldiyse, yarım asırlık bir üniversite ve Türkiye’de sayılı üniversitelerden biri haline geldiyse vakfı kuran irade ve bu iradenin ortaya koyduğu performans burada son derece önemlidir. Bu iradeyi her zaman yad ettik, ömrümüz boyunca da yad edeceğiz. Zamanında yer seçimi, ön görü ve maddi-manevi destekten sakınmama, geri durmama bunlar ortaya her alanda yetkin bir üniversite çıkarmış. Mesela sağlık alanında Karadeniz’de tek konumda. Mühendislik, bilim gibi alanlarda da yetkin bir üniversite olarak ön plandayız.” dedi.
Belli dönemlerde vakıfla üniversitenin arasındaki ilişkilerin zayıfladığını söyleyen Rektör Ünal, “Vakıfla üniversite arasındaki ilişkinin zayıflamasını bir talihsizlik olarak görüyorum. Zamanında gösterilen emeğe, özveriye saygı duyulması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir durumun bir daha yaşanmaması gerektiğini, enerjinin artık sinerjiye dönüşmesini istiyoruz.” diye konuştu.
Üniversitenin bir aidiyet duygusu oluşturması için eğitimin temelinden başlaması gerektiğini belirten Rektör Ünal, “Üniversitenin köklü bir aidiyet oluşturabilmesi açısından, okul öncesinden doktoraya kadar, doktoradan rektörlüğe kadar kendi potansiyel adaylarını yetiştirmesi gerekiyor. Üniversitenin kendi insanını yetiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bu yüzden koleji önemsiyoruz. Vakıf bu anlamda okul öncesinden başlayıp liseyi, hatta liseyi bir iki dalda kurgulayarak kısa sürede kurması gerekmektedir. Bu bir sorumluluktur, beraber yapacağız bunu. Eğitimde bu yapıyı oluşturduktan sonra nitelikli öğrencinin üniversiteye kazandırılması ve kazandırılan nitelikli öğrencinin üniversitenin akademik kadrosuna dahil edilerek bir misyon üstlenmesini sağlamak burada önem arz ediyor.” dedi.
Vakfın kendileri için çok özel olduğunu dile getiren Rektör Ünal, “Bu medeniyet vakıf medeniyetidir. Bizim kültürümüz hayri hizmetlerle, gönüllülük esasıyla yapılan işlerle ayakta durmuştur, köklenmiştir. Gelecek yürüyüşünde de gönüllük esaslı çalışmalar güven veren bir esastır. Ülkemizin içerisinde bulunduğu pozisyona baktığımızda Türkiye, Dünya’nın nerdeyse sigortası olarak görülüyor. Medeniyet açısından elimizde olan bu gücün daha da güçlendirilmesi gerekiyor. Bir aile aidiyeti oluşturarak bu aidiyetin de güçlendirilmek işitiyoruz.” diye belirtti.
Vakıfla üniversitenin bir bedenin iki ayağı olarak çalıştığını belirten Rektör Ünal, “Bir çocuk üniversitesi kuralım istiyoruz. Sadece kolejdeki öğrencilerimize değil, dışarıdan da öğrenci alabilen ve resmi müfredatla yapılamayan birçok şeyi yapabilecek, yeteneğe bağlı olarak ortak hususlarla belirli branşlarda yetiştirelim istiyoruz. Buradan bir sporcu, devlet adamı, bilim adamı, bürokrat çıkabilir ve çıkmalıdır. Biz ne zaman ana sınıfından alıp doktora yaptırdığımız öğrencimize kurumlarımızı teslim edersek o zaman daha fazla güvende olacağımızı düşünüyorum.” diye konuştu.
Mevcut eğitim sisteminin içerisinde revize edilmesi gereken noktaların olduğunu belirten Rektör Ünal, “Özellikle yeterlilik odaklı bir revizeye ihtiyaç duyulmaktadır. Mevcut derslerin yanına dersler eklenebilir. Öğrencilerimizin gelişim periyodunu seyredip, ihtiyaç duyulan alanda kendilerine destek verebilecek bir mekanizmanın oluşturulmasını arzu ediyoruz. Okulun yaşam becerilerini artırmak ve çağımızdaki neslin teknoloji bağımlılığını da dikkate alarak oluşturulması ve bazı derslerin okul dışı eğitimlerle gerçekleştirilmesini istiyoruz. Üniversitenin fiziki imkanlarını Vakıf Koleji öğrencilerinin kullanmasını arzu ediyoruz. Bugün ki 23 Nisan etkinliğini bu anlamda önemsiyoruz. Bu sadece çocuklar açısından değil bizim açımızdan da son derece önemli. Onların hareketini, cıvıl cıvıl coşkusunu görmek bizim içinde önemli. Bize enerji yüklüyor ve mutlu ediyor.” diye belirtti.
Vakıf kurucularının vakıfla ilişkisini sıkı tutması gerektiğini söyleyen Rektör Ünal, “Vakıfla ilişkinizi mümkün olduğu kadar sıkı tutmanızı istiyoruz. Bunu ekonomik bağlamda düşünmeyin. Size ait bir yuva gibi düşünün, sizi orada görmek bizi mutlu eder. Vakıfla ilgilenmeniz, öneri getirmeniz son derece önemli. Katılımlarınız için tekrardan çok teşekkür ediyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Rektör Ünal’ın konuşmasının ardından vakıf kurucuları ve iş insanları fikir, öneri ve isteklerini belirttiler. Karşılıklı sohbet halinde devam eden program hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sonlandırıldı.