MENU

2. Uluslararası ÜNİ-DOKAP Karadeniz Sempozyumu OMÜ’nün Ev Sahipliğinde Başladı
28 November 2018, Wednesday - 17:19
Updated: 05 February 2020, Wednesday - 09:51
Click to listenLISTEN
Share
A+ A-

2. Uluslararası Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Üniversiteler Birliği (ÜNİ-DOKAP) Karadeniz Sempozyumu, ÜNİ-DOKAP 2018 başkanlığını yürüten Ondokuz Mayıs Üniversitesinin (OMÜ) yönetiminde başladı.

Biyoçeşitlilik temasının işlendiği uluslararası sempozyumum açılışına; Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zihni Şahin, Garnizon Komutanı Topçu Albay Recep Ali Üstün, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ve ÜNİ-DOKAP üyesi üniversitelerin rektörleri, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Gümüş "Sahip olduğumuz zengin biyoçeşitlilik bize önemli sorumluluklar yüklüyor"

Dr. Öğr. Üyesi Buğra Genç’in sunuculuğunu üstlendiği sempozyum; OMÜ Devlet Konservatuvarı Geleneksel Türk Müzikleri Anasanat Dalı öğretim üyeleri ve öğrencilerinden oluşan Türk Müziği Topluluğu’nun müzik dinletisiyle başladı. Dinletiyi şef Doç. Dr. Serhat Yener yönetti. İlgi çeken dinletinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. İlk konuşmayı Sempozyum Bilim Kurulu Başkanı ve OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Aysun Gümüş yaptı. Prof. Dr. Gümüş "Sempozyumumuzda 3 gün boyunca bölge üniversitelerimizin değerli katkılarıyla oluşan çok sayıda güncel çalışma ile biyoçeşitlilik, Karadeniz Bölgesi, doğal kaynaklar ve çevre konusunda fikir alışverişinde bulunacağız. Sempozyum boyunca toplam 150 bilimsel çalışma tebliğ edilecek, 7 farklı ülkeden farklı çalışma konularında 10 değerli bilim insanı çağrılı tebliğlerini sunacak. Farklı iklim özelliklerine sahip ülkemiz, özellikle de Karadeniz Bölgesi küresel ölçeklere göre zengin biyoçeşitliliğe sahip bir coğrafya olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla bu zenginliğin yarattığı fırsatlar ve kaynaklar bize önemli sorumluluklar yüklüyor. Ülkemizin biyoçeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir olması için çok sayıda bilimsel, ekonomik, sosyolojik iş birliği programlarına ihtiyacı var. Bu amaçla yola çıktığımız bilim deryasında küçük bir damla nispetindeki bu gayretimizde, bizi desteklemek üzere bugün burada bulunan tüm katılımcılara teşekkürlerimizi sunuyoruz." dedi.

DOKAP Başkanı Mengi "Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır"

DOKAP Bölge Başkanı Yusuf Mengi ise konuşmasına biyoçeşitliliğin tanımını yaparak başladı. “Biyoçeşitlilik bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütündür” diyen Mengi, sözlerine şöyle devam etti: "İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında vazgeçilmez bir yeri olan canlı kaynakların temeli, biyolojik çeşitliliktir. Gıda ve tarım için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği en önemli zenginlikler arasındadır. Dünyada tarım yapılacak alanlar hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır. Bilim insanları, yakın gelecekte insanlığın ciddi bir gıda sorunuyla karşılaşacağı görüşündedir. Bugün burada gerçekleşen sempozyumda akademisyenlerimizin sunacağı görüş ve öneriler sadece bölgemizin biyoçeşitliliği için değil, ülkemizin de biyoçeşitlilik alanında yürüttüğü çalışmalara önemli katkılar sunacaktır."

Rektör Bilgiç "ÜNİ-DOKAP’a üye üniversite sayımızı 14’e çıkaracağız"

DOKAP Bölgesel Üniversiteler Birliği Dönem Başkanı OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç de katılımcılara şunları söyledi: "DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği şu anda Karadeniz bölgesindeki 9 şehrimizde yer alan 10 üniversitenin içinde bulunduğu bir çatı kuruluş. Buna, üst kurul ile yapacağımız toplantıda 2 üniversitemizi daha dâhil edeceğiz. Bunlar yeni kurulan Trabzon Üniversitesi ve Samsun Üniversitesi. Bunlarla birlikte çok yakın komşumuz olan Sinop ve Amasya Üniversitelerinin rektörleriyle de toplantı öncesi görüşmüştük. İnşallah onları da katarak bu sayıyı 14‘e çıkaracağız. DOKAP Bölgesi Üniversiteler Birliği adıyla kurduğumuz bu yapının asıl amacı bölgemizdeki üniversitelerin; iş birliği yaparak, öğretim elemanları değişikliğine giderek ve sahip olduğu kendi imkânlarını birlikte kullanma yollarını geliştirerek daha büyük çalışmaları gerçekleştirmelerini mümkün kılmaktır. Bugün o faaliyetlerimizden birisi olan uluslararası sempozyumda birlikteyiz. Biyoçeşitlilik konusunu bütün üniversitelerimizin ortak kararıyla belirledik ve biyoçeşitliliğin ne kadar önemli bir konu olduğunu hepimiz biliyoruz. 3 gün devam edecek bu sempozyumda, konuyla alakalı çok değerli sunumların gerçekleşeceğinden eminiz. Bilinmektedir ki insanoğlunun temiz havaya, suya ve gıdaya ihtiyacı var. Bunun için dünya ve Türkiye büyük yatırımlar yapmakta. 2017 yılı için Türkiye’nin çevreyi korumak amacıyla harcadığı paranın 36 milyar TL olduğu Türkiye İstatistik Kurumunun rakamlarına yansıdı. Bu 36 milyar TL‘nin; yüzde 50'ye yakınının atık yönetimine, yüzde 35'inin atık su yönetimine, yaklaşık yüzde 6,5'inin biyoçeşitliliğin korunmasına, yüzde 3,5'lik kısmının da temiz su kaynaklarının korunmasına harcandığını görüyoruz. Bu önemli bir yatırım ve bu yatırımın, ihtiyaç duyduğumuz bu maddelerin hem karşılanmasına hem de temiz bir şekilde korunmasına harcandığını biliyoruz. Bizim günlük yaşamımızda buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bize nimet olarak sunulmuş bu varlıkları koruyabilmenin yine bir başka yolu da biyoçeşitliliği koruyabilmekten geçiyor. İşte bu toplantının bir başka sonucu da bu farkındalığın gündeme taşınması ve yaratılmasıyla ilgili olacak. Bilim insanlarımızın biyoçeşitlilikle ilgili yürüttükleri çalışmalar ile kendi aralarındaki tartışmaların bilimsel düzeydeki önemini ayrı tutarak söylüyorum: Sempozyumun, konunun toplum nezdinde de gündeme taşınması adına çok önemli bir görevi yerine getireceğini düşünüyorum. Bizim için madem her şey varlığımızın sürdürülebilmesi ile ilgili, o zaman uğrunda şehit verdiğimiz bu güzel ülkenin gelecek nesillere daha sağlıklı bir şekilde teslim edilmesinin bir başka yolu da bu toprakların o nesillerin sağlıklı bir hayat sürmelerine imkân verecek şekilde bırakılmasıdır."

Başkan Zihni Şahin "Özel bir coğrafyada ikamet etmekteyiz"

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Zihni Şahin de konuşmasında Samsun ve Karadeniz Bölgesi'nin biyoçeşitlilik bakımından zengin olduğuna vurgu yaptı. Başkan Şahin "Orman, çayır, sulak alan, kum, nehir ve deniz ekosistemlerinin tamamını bir arada görebileceğimiz bir coğrafya üzerinde ikamet etmekteyiz. Samsun ortalama 1 saatlik mesafe ile bu ekosistemlerin hepsine ulaşacağımız bir konuma sahiptir." sözlerine yer verdi.

Vali Osman Kaymak "DOKAP, tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor"

Açılışın son konuşmasını ise Samsun Valisi Osman Kaymak gerçekleştirdi. Vali Kaymak, DOKAP’ın bölgedeki önemli çalışmalarından bahsederken "DOKAP’ın bölgemizde hakikaten ciddi çalışmaları var. DOKAP; bölgemizde 5 yıl içerisinde 500 milyona yakın bir meblağ ile yatırım yapıyor. Özellikle tarımsal alanlardaki bütün projeleri destekliyor. Bu konuda çok ciddi kaynaklar kullanıyor. DOKAP’ın ilimize büyük katkıları var." ifadelerini kullandı.

Samsun’un doğasıyla biyoçeşitlilik çalışmaları için çok uygun bir şehir olduğuna dikkat çeken Samsun Valisi Kaymak, çok çeşitli canlı türlerini barındıran Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Ladik Gölü ve Çarşamba Nehri'nin biyolojik çeşitliliğe büyük katkı sağladığını, dolayısıyla bu alanların korunmasının Samsun ve Karadeniz Bölgesi için çok anlamlı ve hayati olduğunu sözlerine ekleyerek katılımcılara bu bölgeleri ziyaret etmelerini önerdi.

Açılış töreninin ardından yemek arası verilirken protokol üyeleri ile sempozyum katılımcıları OMÜ Yaşam Merkezi’ne geçti. Sempozyum açılışı için gelen üniversite rektörleri ve rektör yardımcıları, daha sonra Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’i makamında ziyaret etti ve ardından Rektör Bilgiç'in başkanlığındaki ÜNİ-DOKAP Üst Kurulu ve Stratejik Planlama Kurulu Toplantısı'na katıldı.

Amacı; yeni araştırmaları duyurmak, bilim insanları arasındaki iş birliğini artırmak, sucul, karasal ve mikrobiyal biyoçeşitlilik konusunda farklı ülkelerden uzman araştırmacıları bilimsel camia ile buluşturmak olan 2. Uluslararası ÜNİ-DOKAP Karadeniz Sempozyumu 3 gün boyunca devam edecek.

ÜNİ-DOKAP şu üniversitelerden oluşuyor: Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ), Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Giresun Üniversitesi (GRÜ), Ordu Üniversitesi (ODÜ), Artvin Çoruh Üniversitesi, Gümüşhane Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi. Ayrıca Sinop Üniversitesi de sempozyumun katılımcıları arasında yer aldı. 

 

İLGİLİ BAĞLANTILAR

ÜNİDOKAP KARADENİZ SEMPOZYUMU DÜZENLEME KURULUNDAN REKTÖR ZİYARETİ

DİL EĞİTİMİNDE ADİM’LE VE İMZALADIĞI PROTOKOLLE GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR

ÜNİ-DOKAP HEYETİ KIZILIRMAK DELTASI'NI GEZDİ

REKTÖR BİLGİÇ ÜNİ-DOKAP REKTÖRLERİNİ MAKAMINDA AĞIRLADI

ÜNİDOKAP KARADENİZ SEMPOZYUMU 28-30 KASIM'DA OMÜ'DE

X
Secure Login

This login is SSL protected